Diyarbakır Müze Müdür Vekili Müjdat Gizligöl, Diyarbakır Müzesinin Türkiye’nin en eski ve köklü müzelerinden biri olduğunu söyledi. Gizligöl, "1934 yılında kurulan müzemiz, 2015 yılında yeni yeri olan İçkale’ye taşınmıştır. Burada, toplam 36 bin 352 eserimizden, bin 600 tanesini sergiliyoruz. Elbette bunların çok azını sergileyebildiğimizin farkındayız. Bu nedenle, özellikle müzemizin depolarında bulunan ve 'taş eseri' olarak nitelendirdiğimiz, büyük boyutlu eserleri bahçeye çıkarmayı düşündük. Daha önce duyurusunu yaptığımız 'Medeniyetler Yolu' adlı yol projemiz de bu düşünceden doğdu. Amacımız, Roma döneminde Diyarbakır’ın önemli bir Roma kenti olması nedeniyle, o dönemin şehir dokusunu yeniden canlandırmaktı. Roma döneminde bugünkü Melikahmet Caddesi ve Gazi Caddesi olarak adlandırdığımız caddelerin kenarlarında sütunlar ve bu sütunların yanında heykeller bulunurdu. Bu durum, büyük Roma kentlerinde yaygın bir mimari unsurdu. Müzemizin envanterinde Roma döneminden kalma çok sayıda taş heykel, sütun, sütun başlığı ve sütun altlığı bulunuyor. Biz de bu eserleri müze bahçemize taşıyarak sergilemeye karar verdik. Çünkü vatandaşlarımız, güzel bahçemizde vakit geçirmeyi çok seviyorlar. Bu sayede hem 2000 yıl önceki Diyarbakır’ın Roma dönemindeki ihtişamını göstermek hem de depolarda bulunan eserlerin bir kısmını halkımızın beğenisine sunmak istedik. 'Medeniyetler Yolu' projesi kapsamında, bahçemizde 22 adet Roma dönemine ait sütun, sütun başlıkları ve altlıklarıyla birlikte ve 9 adet heykel yerleştirdik. Bu heykelleri yerleştirirken hem kronolojik sıralamaya dikkat ettik hem de Diyarbakır’da uzun süre hüküm sürmüş imparatorluklara yer verdik'' dedi.

Akat, Asur, Helenistik, Roma ve bölgesel imparatorluklar dönemine ait, bazısı bazalt taşından, bazısı kireç taşından yapılmış toplam 9 heykelin de bu yolda sergilendiğini aktaran Gizligöl, "Medeniyetler Yolu Projemiz tamamlanmış durumda. Vatandaşlarımız gelip bu güzellikleri yerinde gezebilir ve görebilirler. Yolumuz, adeta bir medeniyetler şeridi gibi, bu yoldan geçen ziyaretçiler hem tarihi kronolojiyi hissedebilir hem de Diyarbakır’ın binlerce yıllık kültürel zenginliğini yakından deneyimleyebilirler'' diye konuştu.



