Diyarbakır’ın merkez ilçeler de dahil olmak üzere 6 ilçeden geçen ve tarih ile doğayı buluşturan önemli bir turizm projesi olan antik ve geçmişi binlerce yıla dayanan Roma-Kral Yolu’na dair bir video gündeme oturdu. Bir kepçe operatörünün antik yolundaki taşları söktüğü anlara ait görüntülere tepkiler çığ gibi gelirken, valilik de harekete geçti.

Diyarbakır’da Kral Yolu yok oluyor: Kepçe vuruldu!
Diyarbakır’da Kral Yolu yok oluyor: Kepçe vuruldu!
İçeriği Görüntüle

“ROMA YOLU DEĞİL, KARACADAĞ’DA BİR KÖY”
Yapılan kazıya ilişkin inceleme sürerken, Diyarbakır Müze Müdürü Müjdat Gizligöl, konuya açıklık getirdi. Gizligöl, yaptığı açıklamada alanın Roma Yolu değil, Karacadağ eteklerindeki bir köy olduğunu belirtti. Gizligöl’ün açıklaması şöyle: “Dün ve bugün birçok sosyal medya platformunda ve hesaplarında Diyarbakır'da bulunan Roma Yolunun kepçe ile tahrip edildiği yönünde paylaşımlar yapıldığı görülmüştür. Paylaşımlarda bir kepçenin kırsal bir bölgede düzgün kesilmiş taşları yerinden sökerek taşları kaldırdığı görülmüştür. Bu paylaşımlardan dolayı Müze Müdürü olarak kamuoyuna açıklama yapma ihtiyacı duyulmuştur.

Müjdat Gizligöl

Müjdat Gizligöl

“ROMA YOLU DEĞİL ANCAK…”
“Söz konusu video paylaşımlardan anlaşıldığı üzere video çekilen yer Karacadağ eteklerindeki bir köy. Bu bölgelerde herhangi bir tescilli Roma yolu olmadığı gibi, Roma Yolunun Karacadağ eteklerinden geçtiğine dair herhangi bir kaynak bulunmamaktadır.

DÜZGÜN KESME TAŞLAR…
Peki, Roma yolu değil ise sökülen bu düzgün kesme taşlar nedir?
2024 yılında basında da kendisine çokça yer bulan Siverek Bazalt Sütunları o dönemde yine tarafımızca ve Siverekli eğitimci yazar İlyas Gizligöl ile tespit edilerek kayıt altına alınmış ve kamuoyu ile paylaşılmıştı.

Karacadağ volkanik bir dağ olduğundan yaklaşık 5 ila 2 milyon yıl öncesinde lavların püskürmesi ile yüzlerce kilometrelik alanda bazalt taşlarının farklı formları oluşmuştur.

Düzenli (çokgen, sütun biçimli) lav taşları doğada nadir ama tamamen doğal süreçlerle oluşur. Bu yapıların en bilinen örneği bazalt sütunlarıdır. Siverek bazalt sorunları bunların en güzel örnekleridir.

LAVLAR NASIL OLUŞTU?
Peki, bu lavlar nasıl oluşur. Volkanik bir patlama sırasında bazaltik lav (akışkan, demir ve magnezyumca zengin lav) yeryüzüne yayılır. Bu lav genellikle geniş alanlara düzgün bir tabaka halinde akar. Bazende yavaş ve eşit soğuma ile gerçekleşir. Lav yüzeye yayıldıktan sonra yavaş yavaş soğumaya başlar. Soğuma sürecinde üsten hava ile alttan zemin ile gerçekleşir. Bu yavaş ve dengeli soğuma sonucunda Büzülme ve çatlamalar meydana gelir. Lav soğudukça hacmi küçülür (büzülür). Bu büzülme iç gerilim oluşturur, gerilim, en az enerji harcayan şekilde çatlaklara dönüşür. Burada Fizik devreye girer. Fizik kuralları gereği en verimli çatlak şekli altıgen bazen beşgen olduğundan taşlar düzenli kesilmiş gibi görünür. Geometrik şekiller oluşturduğundan, yan yana dizilmiş gibi görünür. Stünlarda ise soğuma dikey yönde olduğundan sütun bazaltlar meydana gelir. Yine bunlarda oluşurken altıgen veya beşgen şeklinde kırılırlar. Bu nedenle insan eliyle yapılmış gibi görünürler.

DOĞAL FİZİK VE JEOLOJİK OLUŞUMLAR İLE
Karacadağ bölgesinde Derik, Çınar, Viranşehir ve Siverek bölgesinde bazı bölgelerde bu tip bazalt taşlar bulunmaktadır. Sütunlu olanları ise Türkiye'de Sinop ve Siverek'te bulunur. En güzel örnekleri ise Siverek Bazalt Sütunları olarak bilinen örnekleridir.

Tamamen doğal fizik ve jeolojik oluşumlar ile meydana gelmiş bu taşlar herhangi bir arkeolojik yapı veya yapının parçaları durumunda değillerdir.

Diyarbakır’ın en büyük yeşil alanı gasp edildi: Dikkat çeken levhalar!
Diyarbakır’ın en büyük yeşil alanı gasp edildi: Dikkat çeken levhalar!
İçeriği Görüntüle

Fakat arkeolojik kalıntı veya kültürel miras olmasalar da milyonlarca yıllık bu eşsiz güzellikteki taşları korumalıyız. Türkiye'de ve dünyada çok az benzerleri olan bu yapıları gelecek nesillere aktarmak zorundayız.

DOĞAL ALANLAR İÇİN KORUMA ÇAĞRISI
Hem Karacadağ bölgesinin insanlık tarihi açısından önemi hem de bu eşsiz doğal güzelliklerin öneminden dolayı bu taşlar doğal bile olsa onları korumalıyız. Tarla açma, ev yapma gibi sebeplerden dolayı onları tahrip etmemeliyiz.”

Sonuç olarak videolarda bahsedilen taşlar Roma yolu veya arkeolojik alan olmamakla birlikte doğal güzellikler olduğundan bunları korumalıyız.

Kaynak: Haber Merkezi