İzmir Buca'daki Belenbaşı Köyü’nde yıkılıp tekrar yapılan Belenbaşı İlkokulu’na “Şehit Esat Oktay Yıldıran İlkokulu” isminin verilmesi sosyal medyada tepkiyle karşılandı.
CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu
12 Eylül sonrası Diyarbakır Cezaevi'nin işkencecisi olarak bilinen Esat Oktay Yıldıran'ın isminin İzmir’deki bir okula verilmesini Meclis’e taşıyan CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, şu ifadelere yer verdi:
“Dünyanın en berbat 10 cezaevinden biri olan Diyarbakır Cezaevindeki işkencelerden ve ölümlerden sorumlu olan bir komutanın adının 40 yıl sonra bir ilkokula verilmesi; Kürt sorununun ta kendisidir.
- Milletvekili olmadan önceki bütün yaşamım, sivil toplumda ve Diyarbakır Barosu Başkanlığımda, Türkiye'nin Kürt meselesinin silah, şiddet ve terör dışında barışçıl yöntemlerle çözümü için mücadeleyle geçti.
- Özellikle Adalet ve Kalkınma Partisinin iktidarında toplumda kutuplaşma arttı ve maalesef nefret söylemi hakim oldu.
- Diyarbakır Cezaevinde, travmatik etkileri hala devam eden, işkence olaylarını gerçekleştiren Esat Oktay Yıldıran'ın adı tam da bu dönemde İzmir'de bir okula verilmiş. Şimdi “Kürt meselesi nedir?” derseniz tam da budur.
- Kürt meselesinin başka bir boyuta evrilmesine neden olan tam da bu adaletsizliklerdir. Mesele, bu saatten sonra o tabelanın oradan indirilmesi değildir; mesele, Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarında, Diyarbakır Cezaevinin Kültür Bakanlığının kararıyla müzeye dönüştüğü tarihlerde bu tabelanın oraya asılmış olmasıdır.
- Çözüme karşı olanlar, İzmir'de o tabelayı iktidara, parlamentoya ve barış isteyenlere karşı astılar, bu cesareti gösterdiler. Mesele tabelayı indirmek değil; kimin, hangi zihniyetle oraya astığıdır. Eğer onu TBMM çatısı altında çözersek, bu meseleyi kimlerin çözmek istemediğini de anlamış oluruz.
- Bu tabela sıradan bir karar değil; müze kararına karşı o travmatik hafızayı canlı tutma çabasıdır.”
Haber: Devrim AKTÜRK
