Yeşilçam'ın başarılı komedi sanatçıları arasına girmeyi başaran, oynadığı rollerle seyirciyi güldüren Yeşilçam'ın yıldızı ve bestekarı Sami Hazinses, 23 Ağustos 1925 tarihinde Diyarbakır'ın Hançepek halk dilinde bilinen adıyla Gavur Mahallesinde doğdu.
DİYARBAKIR’DAN YEŞİLÇAM’A UZANAN BİR ÖMÜR…
Türkiye sinemasının unutulmaz komedi sanatçıları arasına girmeyi başaran Diyarbakırlı Sami Hazinses ya da yaygın bilinen ismiyle Diyarbakırlı Samo, ilkokuldan sonra çalışmak için İstanbul'a gitti. Hazinses, ilk olarak 1953 yılında Kara Davut filmiyle ekranlara çıktı.
SADECE OYUNCU DEĞİL, MÜZİSYENDİ,,,
Hazinse, sadece oyuncu değil, aynı zamanda bir müzisyendi. Çok sayıda filmin müziğini yaptı. Oyunculuğunun yanı sıra güfte ve beste çalışmaları yapan sanatçının, "Bir Dilbere Müpteladır Deli Gönlüm" adlı eserini Zeki Müren seslendirmişti. En bilinen eserlerinden birisi de Müslüm Gürses ve İbrahim Tatlıses başta olmak üzere birçok sanatçının seslendirdiği "Derdimi Kimlere Desem (Dinleyin Beni Dağlar)" isimli klasikleşmiş şarkıdır.
ERMENİ OLARAK BİLİNMESİNİ İSTENMEDİ
Gülüşüyle, neşesiyle ve hüzünlü bakışıyla herkesin kalbine dokunan usta oyuncu, ömrünü Sami Hazinses olarak yaşadı. Sonra doğduğunda verilen adla Samuel Agop Uluçyan olarak ayrıldı.
15 Aralık 1994 tarihinde kendisiyle söyleşi yapanlara not geçilmesini ve öldükten sonra Ermeni olduğunun paylaşılmasını istemiş. Ölümünden sonra, 17 Haziran 2003 tarihinde internetten paylaşılan bu söyleşide gerçek kimliğinin bilinmesini neden istemediği sorulunca önce öfkeyle “Ermeni değilim ben” diye yanıt vermiş, sonra durumu kabullenmiş, başını yana eğerek, “Eski sempati kalmıyor. Onun için istemiyorum. Yazma bunları. Öleyim, ondan sonra. Öldükten sonra yaz, şimdi boş ver” demiş.
İSTANBUL'DA YAŞAMINI YİTİRDİ
Son yıllarında Göztepe Semiha Şakir Huzurevi'nde kalan Hazinses, şeker ve tansiyon ile bunlara bağlı rahatsızlıklar nedeniyle sağlık durumunun kötüleşmesi üzerine Üsküdar'daki Haydarpaşa Numune Hastanesi'ne kaldırıldı.
23 Ağustos 2002'de ise İstanbul'da, 76 yaşında hayatını kaybetti. Kadıköy Surp Takavor Kilisesi'nde düzenlenen cenaze töreninin ardından Kadıköy Ermeni Mezarlığı'na defnedildi.
