Çocuk ve Doğa
Günümüzde insan nüfusunun büyük bir bölümü büyükşehirlerde yaşıyor. Yani doğal yaşam alanlarından uzak. Kalabalıklar, egzoz dumanları, trafik, kirli hava hem beden hem ruh sağlığımızı olumsuz etkiliyor. Biz de fırsat buldukça doğada zaman geçirmeye çalışıyoruz. Her hafta sonu veya boş bulduğumuz her anı doğada geçirmeye çalışıyoruz.
Doğada zaman geçirmenin sayısız faydası var. Önce vücudumuzdaki negatif elektriği atıyoruz. Bol oksijen soluyoruz. Sessiz sakin, sadece kuş cıvıltıları ve yaprak hışırtıları bize huzur veriyor.
Burada sayamayacağım kadar faydası var bu doğaya kaçışların.
Peki ya çocuğumuz? Onların da en sevdikleri yerlerdir doğal yaşam alanları. Tehlike yok, trafik yok, mikrop yok. Hani o evde oyun kurmuyor tek başına oynamıyor diye mızmızlandığımız çocuk sayısız oyun kuruyor doğada. Kırılmış ağaç dallarından at yapıyor. Ona binip koşturuyor atını. Ağaçlara tırmanıyor. Kaplumbağalarla sohbet ediyor. Yapraklardan elbiseler yapıyor onlara. Taşlardan kuleler inşa ediyor. Çamurdan, topraktan icatlar yapıp getiriyor önünüze. Yani aslında hepimizin ihtiyacı olan DOĞA.
Peki temiz hava almaya gittiğimiz parkları, bahçeleri, ormanları, kıyıları, koruları çöp içinde görünce ne yapacağız? Sonuçta doğada herkes zaman geçiriyor. Herkesin temiz havaya bol oksijene ihtiyacı var. Ve hiç arlanmadan çöpünü oraya bırakıp gidiyor.
Çöpü çöpe atmak elbette bir eğitim kültür sorunu. Dahası bir bilinç sorunu. Çocuklarımızı atık konusunda bilgilendirelim. Okullarda ne kadar anlatılsa da bu bilinç ailede başlıyor.
Geldik bu haftaki etkinlik önerimize. Doğaya kaçtığınız zaman çocuklarınızla başlayın oradaki çöpleri toplamaya. Hatta bunları toplarken hangi çöp ne kadar sürede yok olur oyunu oynayabilirsiniz. Biz millet olarak çöp toplamayı değil atmayı seviyoruz. Hele başkasının çöpünü temizlemek büyük bir gurur meselesidir bizim için. Kabullenmek çok zor gelir bize. Ama burada yok olan, kirlenen doğamız. Yani gerçek evimiz. Bu çöpleri atanları bulup attıkları çöpleri evlerine, odalarına döksek ne yaparlar acaba? Çünkü evimiz sadece dört duvarla çevrili bir yapı değildir. Gökyüzü de bizim evimiz. Ormanlar, parklar, bahçeler, denizler, nehirler de bizim evimiz. Doğamızı da evimiz gibi temiz tutmalıyız.