Diyarbakır'da Yahudi Cemaati Asur ülkesinden sürgün edildikleri günden beri Diyarbakır’da bir Yahudi cemaati mevcut olmuştur. Diyarbakırlı Yahudiler, Diyarbakır’ın Tevrat’ta bahsi geçen Kalne sehri olduğuna inanırlardı. Diyarbakır Yahudilerinin Türkiye’de bulunan diğer Yahudi cemaatleri kadar bilinmemiş olmasının nedeni buralara ulaşmanın zorlukları ve bu cemaatlerin Batı Anadolu, Trakya ve büyük liman şehirlerinde mevcut olan cemaatler kadar önemli nüfusa sahip olmamaları ve kayda değer önemde ticari ve kültürel faaliyetleri bulunmamasıdır. Diyarbakır’ı ziyaret eden gezginler, seyahatnamelerinde Yahudiler hakkında bilgi vermislerdir. 1844 yılında Diyarbakır’a gelen seyyah Efraim Neumark ve 1848 yılında Diyarbakır’ı ziyaret eden seyyah Benyamin Haseni, şehrin ayrı bir kesiminde kendi aralarında yasayan 250 Yahudi aile hakkında bilgi vermektedirler. Rifat N. Bali, Benyamin Haseni’den sunları nakletmektedir: “Çoğu dinimizi biliyor. Kutsal kitaplarımız ve peygamberlerimiz kalplerinde yer edinmistir. Sinagogda mevcut olan küçük bir oda daima kapalı tutulmaktadır. Bu oda, Yahudiler ve diğer dinlere mensup kisiler için kutsaldır. İnançlarına göre Hazreti İlyas bu odada peygamberliğini ilân etmistir. Duvarla çevrili bu odada Aramîce bir Tevrat yazması mevcuttur. Tevrat yılda bir kez Yom Kipur gecesi yerinden alınıp bir masa üzerine konulur ve gün boyunca masanın üstünde kalır. Tanrı sözünden korkan herkes eğilip bu yazmayı öper. Bu yazmanın kâhin yazıcı Ezra tarafından yazıldığına inanılmaktadır.”