Diyarbakır Coğrafyası-13

 Diyarbakır Coğrafyası-13

 

Bölgede en yoğun nüfus

Diyarbakır havzasında

Dicle Bölümü’nde nüfusun yoğunluğunun

fazla olduğu kesim Diyarbakır

havzasıdır. 1990 yılından sonra kırsal

nüfusta şehir merkezlerine doğru büyük

göç olayları yaşanmıştır. Bu göç olayı

şehir nüfusunun kırsal nüfustan daha

fazla olmasını sağlamıştır. Havzada köylerin

sayısı ve nüfusun sıklığı Güneydoğu

Toroslara yaklaştıkça artar.

Büyük yerleşme merkezleri de İç

Anadolu’da olduğu gibi, daha bol yağış

alan sırtların eteklerinde yer alır. Bu ilçelerde

kırsal nüfus, şehirsel nüfustan

daha fazladır.

Sadece Diyarbakır, Siirt, Batman,

Ergani, Bismil ve Silvan gibi büyük

merkezlerde şehir nüfusu kır nüfusundan

fazladır.

Bu alanda Toroslara yaklaştıkça yağış

miktarının artması buna bağlı olarak

sulama koşullarının elverişliliği, vadi

boylarında yapılan meyvecilik başta olmak

üzere tarımsal faaliyetler bunun

yanında yüksek kesimlerde kıl keçisi

başta olmak üzere hayvancılığa dayalı

ekonomik uğraşılar bu alanların yoğun

bir şekilde nüfuslanmasına yol açmıştır.

Araştırma alanında yaşayan nüfusun

bir bölümü mezralarda; yarıdan

fazlası büyük köylerde yaşar. Mezralar,

asayişi sağlamaları karşılığı, Osmanlılar

döneminde, "yurtluk-ocaklık" adıyla kiraya

verilmiş toprakları, aşiret reislerinin

işletmek üzere; yarıcı ve ortakçılar için

yaptırdıkları, 4 ila 25 haneli yerleşme

merkezleri; daha doğrusu çiftliklerdir.

Güneydoğu Toroslar’daki yayla köylüleri,

göçebeler, çadırlarını köylere

yakın yerlere kurmaları, kışın bu bölgelerin

kuzeydeki diğer alanlara oranla

daha yoğun bir nüfus görülmesine neden

olurlar. Bu step bölgesi hayvan sayısı

adedince de yoğunluk gösterir. Bu alanda

hayvancılığın yanında, tarımsal faaliyetlerden

bitkisel üretime de yer verilir.

Dağ göçebeleri ilkbahar ve yazlık otlaklarını

mart sonu ve temmuz başı

arasındaki dört aylık sürede Dicle vadisi-

Yazlıca (Herakol) dağı-Toros yüksek

yaylaları olmak üzere üç kademeli gerçekleştirilir.

Bu alandaki göçlerin en önemli özelliklerinden

biride köylülerin ve göçerlerin

hiçbir zaman tek veya küçük gruplar

halinde değil, buna karşılık daima toplu

bir şekilde yaylaya çıkmalarıdır. Böylece

30-40 aile ile 150 ailenin ve göçerlerin

ekonomik aktiviteleri ancak kendi geçimini

karşılayacak ölçüdedir.

Ekonominin 3/4’ü hala tarımsal ürünlerden

elde edilir. Hayvancılık ekonominin

1/3’ne karşılık gelir. Köy ekonomisinin

ağırlık merkezini hayvancılık

değil, ziraat oluşturur. Bu bakımdan

dağ otlakları ek gelir temin eden bir

arazi tamamlayıcı bir bölge olarak kabul

edilir. Göçebelerde ise ekonomi hayvancılığa

dayanır. Bu sebeple otlakların

sık sık değiştirilmesi ve yaylacılık faaliyetinin

devamı sağlanır.