Diyarbakır Kent Dokusunun Osmanlı Dönemindeki Gelişimi-18
17. Yüzyılda İki Büyük Camii Yapıldı
17. yüzyıla gelindiğinde, iki büyük cami yapımına
tanık olunmuştur. Bunlardan Nasuh Paşa
Camii (1606-1611), Osmanlı valilerinden Nasuh
Paşa tarafından yüzyılın hemen başında inşa ettirilmiş
olup, Suriçi'nin sağ üst / kuzey-doğu kanadındadır.
Yapı; Fatih Paşa Mahallesi İç Kurşunlu
Sokakta, İçkalenin hemen dışında, Yenikapı'da,
Fatih Paşa Camii'ne giden yolun üzerindedir. İşin
ilginç yanı Diyarbakır'ın Osmanlı yönetimine
girdiği 16. yüzyıl başlarında yaptırılan ilk ihtişamlı
cami olan Fatih Paşa Camii ile 17. yüzyıl başlarında
yaptırılan ve yine görkemli bir yapı olan Nasuh
Paşa Camii'nin aynı kanatta ve birbirine çok yakın
bir konumda yer almalarıdır. Bir bakıma 17. yüzyıldaki
gelişme, nostaljik bir şekilde yine kentin
bu bölümünde devam etmiştir.
17. YüzYılın ortalarına kadar Diyarbakır
Suriçi'nde önemli bir yapıtın ortaya konulduğuna
rastlanmamıştır. Yüzyılın ortalarında Arap Şeyh
Camii (1644)'nin vali Kara Mustafa Paşa tarafından
kentin sağ alt / güney-doğu kanadında yaptırıldığına
tanık olunmaktadır. Surlara yakın olan yapı; Diyarbakır'ın
doğusunda, Yeni Kapı'nın yakınındadır.
Bu kanatta, 16. yüzyılın başında yapılan Hüsrev
Paşa Camii'nden sonra başka cami inşa edilmemiştir.
Ancak, 17. yüzyılın ortalarında inşa edilen bu camiye
kadar. Kentin sağ alt kanadında Hüsrev Paşa
Camii'nin ve Mardin Kapı ile Arap Şeyh Camii'nin
yakınına yapıldığı Yeni Kapı arasındaki mesafe,
surların konumundan dolayı bir yay olarak düşünüldüğünde
her iki yapının da bu yayın birer
ucunda durduğu gözlenmektedir. Kentin bu kesimi,
büyük programlı Osmanlı yapılarının yerleşimi
açısından oldukça kısır bir bölgedir. Bu kanatta
(sağ alt / güneydoğu) Hüsrev Paşa Camii, Deliller
Hanı ve Arap Şeyh Camii'nden başka büyük programlı
Osmanlı yapısı bulunmamaktadır.