Diyarbakır Kent Dokusunun Osmanlı Dönemindeki Gelişimi-20

Gezgin Buckingham'ın İzlenimleri

18. yüzyılın ikinci yarısında Suriçi'nin sol alt /

güney-batı kanadındaki Ali Paşa Mahallesi'nde,

(Hadım) Ali Paşa Camii'nin doğusuna kentteki bir

yardımsever tarafından Şafiler Bölümü (1769-

1770)'nün eklendiği bilinmektedir. Yüzyılın son

çeyreğinde ise Seyyit Hacı Abdullah isimli bir

şahıs tarafından, Suriçi'nin sol üst / kuzey-batı kanadındaki

Ulu Camii'nin güney kısmında, Zinciriye

Medresesi'nin arkasına Yeni Han (1788-1789) eklenmiştir.

Bu durum, kentin ticari öneminin bu

yüzyılda da sürdüğünü kanıtlamaktadır.

19. yüzyılın başlarında, kente 1815'de gelen

gezginlerden Buckingham, İçkale'den Diyarbakır

sur içine bakarak, bu yükseklikten görüldüğü

üzere; Diyarbakır kentinin Urfa kenti gibi öylesine

büyük geniş bir araziyi kaplıyor gibi görünmediğini

ve kentteki evlerin de o kadar sık yerleştirilmediğini

ve her iki kentin tamamıyla farklı bir görünüm

sunduğunu belirtmiştir. Bu bilgiye dayanarak, 19.

yüzyıl başlarında kent dokusunun pek de sık olmadığı

söylenebilir. Buckingham; geldiği tarihte

kentte 25 adet Cami, içinde iki İtalyan rahibin

oturduğu 1 adet Katolik, 2 adet Ermeni, 1 adet

Süryani ve 1 adet Rum Kilisesi ile 1 adet küçük

Sinagog bulunduğuna dair bilgi vermektedir.