Diyarbakır Kent Dokusunun Osmanlı Dönemindeki Gelişimi-21

'Diyarbakır İstanbul'dan Daha İyi Mimar Edilmiş'

Yüzyılın ikinci yarısında gezginlerden R. J.

Garden, 1867 yılında kentte yaklaşık 57 adet cami

ve mescit bulunduğunu kaydetmektedir. Bu bilgilerden,

19. yüzyıl sonlarında Diyarbakır kentinde

27 cami ve 42 mescit bulunduğu anlaşılmaktadır.

Diyarbakır'ın etrafının surlarla çevrili olması,

kentin güvenliği açısından büyük avantaj sağlamanın

yanı sıra; kentin oldukça düzenli bir şekilde gelişmesine

de yardımcı olmuştur. Kenti 1817'de bir

Ermeni ile gezen William Heude; Diyarbakır'ın,

İstanbul da dahil olmak üzere birçok Müslüman

kentinden daha iyi imar edildiğini belirtmiştir.

Bu dönemde Suriçi'ndeki yapılaşmanın artık

doygunluk noktasına ulaştığı ve kentin gelişiminin

oldukça yavaşladığı, yüzyılın ilk çeyreğinde devlet

eliyle yapı yapılmamasından anlaşılmaktadır. Yüzyılın

ikinci çeyreğinin başlarında, Suriçi'nin sol

alt / güney-batı kanadında, kendisi de önemli bir

müderris olan Hacı Ragıb Bey'in Defterdar Camii'nin

güneyinde yer alan Râgıbiyye Medresesi

(1826-1833)'ni inşa ettirdiği görülmektedir.