Diyarbakır, Muş ve Bingöl üçgeninde birçok medeniyete ev sahipliği yapmış olan Kulp ilçesindeki tarihi Kefrun Kalesi ve Kefrun kayalıkları, doğal güzelliği ile dikkat çekiyor. Diyarbakır bölgesinde tuğla malzemeden inşa edilen tek kale özelliği taşıyan kalenin en az 5 bin yıllık olduğu düşünülürken, son zamanlarda bölgeye yürüyüşler düzenleniyor.
BİR ZAMANLAR GÖZETLEME KULESİ MİYDİ?
30 metrelik yüksekliği ve hakim bir yerde bulunması nedeniyle tarihi Kefrun Kalesi Acemler, Rumlar, Osmanlılar döneminde gözetleme merkezi olarak da kullanılmış. İki parça şeklinde ayakta olan kalenin üzerinde 13 adet kuyu hendek bulunmaktadır. Bu kuyular taşın içine kazılarak yapılmış ve 4 metre derinliğindedir. Oldukça dik olan kaleye el yordamıyla işlenen merdivenlerden çıkılabiliyor. Kale etrafında yüzlerce bağımsız ve birer sanat eseri izlenimi veren doğal taşlar mevcut. Aynı şekilde kalenin tepe kısmında da doğal dizilmiş taşlar bulunuyor.
TURİZMİN YENİ GÖZDESİ OLACAK
Son zamanlarda fotoğrafçıların ve doğaseverlerin rotasına giren Kefrun Kalesi ve bölgesinde kamp trekking, yamaç paraşütü ve piknik etkinlikleri yapmak mümkün. Bölge için sık sık turizme kazandırılması yönünde çağrılar gelirken, Diyarbakır Büyükşehir Gençlik ve Spor Hizmetleri Dairesi Başkanlığı, gençleri doğa ile bütünleştirmek, ekolojik bilinç oluşturmak, tarihi ve doğal yerlerin keşfedilmesini sağlamak amacıyla tarihi kaleye doğa yürüyüşü düzenledi. “Doğada Kendini Bul” mottosuyla yapılan doğa yürüyüşüne, Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Doğan Hatun ile Kulp Belediyesi Eş Başkanı Murat İpek, daire başkanları, meclis üyeleri ve çok sayıda doğasever katıldı.