1990 tarihinde Diyarbakır’da hayata gözlerini açan ve 2016 yılında İşletme Fakültesi'nden mezun olduktan sonra gazetecilik kariyerine adım atan Ercan Çağlayan unutulmaz bir eseri yayımladı.

ÇARMIHTA KALANLAR” RAFLARDA

Gazeteciliğin yanı sıra haber sitelerinde köşe yazıları da yazan Çağlayan, “Yazı dünyasına olan ilgim, aslında çocukluk yıllarıma kadar uzanıyor. Küçük yaşlarda başladığım ilk kalem denemelerim, zamanla bir tutkuya dönüştü. Şiire olan ilgim de derinleşerek büyüdü. Bu tutkum, Tütün ve Leylam dergilerinde yayımlanan şiirlerimle edebiyat dünyasında dikkat çekmeye başladı.” dedi.

Divânu Lügati't-Türk’ü bulan Diyarbakırlı: Ali Emîrî Divânu Lügati't-Türk’ü bulan Diyarbakırlı: Ali Emîrî

“BU ŞİİRLER TOPLUMUN HER KESİMİNDEN BİR HAYKIRIŞTIR”

Eseri hakkında da konuşan Çağlayan, “Kitabımdaki şiirlerin konusu, yaşadığımız dünyanın, duyduğumuz acıların, tanık olduğumuz mücadelelerin ve taşıdığımız umutların bir yansımasıdır. ‘Çarmıhta Kalanlar’ başlığı altında topladığım bu şiirler; toplumun her kesiminden, her köşesinden seslenen bir haykırıştır. Şiirlerimde; sokaklarda yürüyen insanların, tarlalarda ter döken işçilerin, fabrika dumanları altında kaybolan emekçilerin, hayatta kalma mücadelesi veren tüm yüreklerin izlerine yer verdim. Amacım bir nebzede olsa bu gerçeklere dokunabilmektir. Bu kapsamda özellikle şiir yazmak isteyen gençlere tavsiyem şu; şiir duyguların özgürce ifade bulduğu bir yerdir. İçinizdeki duygu ve düşünceleri yazıya dökerken kendinizi sınırlamayın. En iyi şiirler en özgün duygulardan çıkar. Şiir hayatın derinliklerinden beslenir. Yaşadığınız anı hissederek yazın!” diye konuştu.

“ŞİİR, TOPLUMSAL DEĞİŞİM İÇİN BİR ARAÇ OLABİLİR”

Şiirin önemine vurgu yapan Çağlayan, “Şiirimin yalnızca estetik bir amaç taşımadığını, aynı zamanda toplumun ve bireylerin acılarını, adaletsizliklerini ve mücadelelerini yansıtmayı hedeflediğini belirtmek isterim. Şiir, bazen sadece güzellikleri değil, karanlık yanları da gün yüzüne çıkararak bir uyarı, bir çağrı olabilir. Bu yüzden toplumsal gerçekçi şiirler yazmaya devam edeceğim. Çünkü toplumun gerçeklerini, yaşadığı zorlukları ve ezilenleri anlatmak, edebiyatın önemli bir görevidir. Şiir, toplumsal değişim için bir araç olabilir ve ben de bu aracı en iyi şekilde kullanmaya çaba göstereceğim.” şeklinde konuştu.

Muhabir: Devrim AKTÜRK