Dört Büyük Kitaba Göre Milliyetçilik

Şüphe yok ki milliyetçilik; her millette, her din mensubunda görülebilen bir anlayıştır. Bir siyasal akım olarak 18. yüzyılın ikinci yarısında 1789 Fransız ihtilali ile Avrupa coğrafyasında ortaya çıkan  ve ulus devletçi anlayışı tetikleyen milliyetçilik, dünya savaşlarına neden olmuş ve coğrafyamızı derinden etkilemiştir.

 

Milliyetçiliğin önemsediği ve uğruna mücadele ettiği iki önemli unsurdan birisi köken diğeri dildir. Kur’an’da insanın kökenine vurgu yapıldıktan sonra farklılıkların gayesi izah edilmiş ve üstünlüğün kanda değil takvada olduğu ortaya konulmuştur. Ey insanlar! Şüphe yok ki, biz sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık ve birbirinizi tanımanız için sizi boylara ve kabilelere ayırdık. Allah katında en değerli olanınız, O'na karşı gelmekten en çok sakınanınızdır (Hucurat, 49/13). Bu ayet; Mekke’nin fethi esnasında Hz. Muhammed’in, siyah bir köle olan Hz. Bilal’ı,  Kâbe’nin damına çıkartıp ezan okutmasını, “kendi ırkını diğerlerinden üstün görme” anlayışını benimsedikleri için kınayanlar hakkında nazil olmuştur. Nitekim kendilerini herkesten üstün gören kimi kabile mensupları bu durumu korkunç olarak nitelemişlerdir. Ayette, evvela insanın aslına vurgu yapılarak nesep, ırk vs. ile böbürlenmenin yanlışlığı ortaya konmuş; bir ırkın veya ırk mensubunun başka bir ırkı veya ırk mensubunu kötülemesinin yasak olduğu belirtilmiştir.

 

İncil’de ise;“İster Yahudi ister Grek, ister köle ister özgür olalım, hepimiz bir beden olmak üzere aynı Ruh’ta vaftiz olduk ve hepimizin aynı Ruh’tan içmesi sağlandı.” (İncil – 1.Korintliler 12:13).“Ey efendiler, siz de kölelerinize aynı şekilde davranın. Artık onları tehdit etmeyin. Onların ve sizin Efendinizin göklerde olduğunu ve insanlar arasında ayrım yapmadığını biliyorsunuz.” (İncil – Efesliler 6:9).İncil’in öğretisinde de görüyoruz ki Irkçılık menfi bir düşüncedir.

 

Peki Tevrat ne diyor bir bakalım. “Ülkenizde sizinle birlikte yaşayan bir yabancıya kötü davranmayın. (Tevrat – Levililer 19:33).Başka bir bölümde ise “Dul kadına, öksüze, yabancıya, yoksula baskı yapmayın. Yüreğinizde birbirinize karşı kötülük tasarlamayın.’ (Tevrat – Zekeriya 7:10).

 

Sıra geldi Zebur’a ; Yakarış ve dua halini alan Zebur’un birçok bölümünde insan sevgisinden dem vurulmakta ve milliyetçilik tel’in edilmektedir.

 

Tahrif olduğuna inanılan İncil,Tevrat ve Zebur’da bile Milliyetçilik menfi olarak görülmekte olup hususen Kur’an’da Milliyetçiliğin daha detaylı olarak anlatılıp Allah tarafından red edildiğini görüyoruz. Allah hiçbir ırkı köle, diğer ırkı ise efendi olarak yaratmamıştır. Kur’an’ın hiçbir yerinde sınıflı, imtiyazlı bir toplum veya milletten bahsedildiğine dair en küçük bir eser yoktur. Özünde ve tahrif edilmemiş hali ile tüm kutsal kitaplarda ve inançlarda, inancında, maddi veya manevi derecesi ne olursa olsun hiçbir insan, ırk, renk, cinsiyet, millet veya yaşadığı coğrafya sebebiyle, kendini üstün görme ve diğer insanları aşağılama hakkına sahip değildir.

 

Bu bağlamda yaşadığımız çağda bir hastalık gibi yayılan ki bana göre Corona virüsten daha tehlikeli ve daha çok can alan olan Menfi Milliyetçiliğin yok edilmesi ya da en azından minimize edilmesi için bilinçli nesillerin yetiştirilmesi elzemdir. Aksi takdirde tarihte yaşanan birçok felaketin menbaı nasıl ırkçılık ise bundan sonra ki süreçte de yaşanabilecek olumsuz hadiselerin sebebi de aynı olacaktır.