İklim Değişikliği ya da Küresel Isınma-7-
İklim Değişikliğinin Etkenleri
Doğal nedenlere bağlı olarak milyonlarca yıldır bir salınım şeklinde devam eden iklim değişiklikler görülmektedir. Bu doğal sürecin dışında, insan eylemleri sonucu ortaya çıkan olumsuz çevresel atıklar iklim değişikliklerine etki etmektedir. İklim değişikliğine insanların etkisi fosil yakıt tüketiminin artması sonucu ortaya çıkar.[34] Kısaca, artan insan faaliyetleri sonucu ortaya çıkan sera gazlarının atmosferdeki oranının artması, küresel ısınma yol açarak iklim değişikliğine sebep olur. En önemli sera gazlarından biri olan karbondioksit (CO2); araç egzozlarından, ısınma amaçlı yakılan yakıtlardan, fabrika bacalarından atmosfere bırakılmaktadır. Dünya genelindeki fosil yakıttan emisyonların yaklaşık yüzde 45’i kömür kullanımı sonucunda ortaya çıkmakta, yüzde 35’i petrol ve yüzde 20’si de doğal gazdan kaynaklanmaktadır.[35]
Beşeri Etkenler
Fosil Yakıtlar
Fosil yakıtlar; petrol, doğalgaz ve kömür türevlerinden oluşan enerji türleridir. Bu yenilenemeyen enerji kaynakları yoğun oranda hidrojen ve karbondan oluşur. Yanma sonucu havadaki oksijeni kullanarak oluşan kimyasal tepkime sonucunda CO2 gazı açığa çıkar. Bu durum da doğada sera gazı salınımına neden olur.
Kömür Kullanımının Sera Gazı Salınımına Etkisi:
2000 yılından bu yana Dünya'da, Çin ve Hindistan'daki patlayıcı büyümenin ardından kömürle çalışan güç kapasitesi iki katına çıkarılarak yaklaşık 2.000 gigawatt'a (GW) ulaşmıştır.[36][37] Küresel ısınmanın 1,5 C'den daha azıyla sınırlandırılması gerekiyorsa, küresel olarak azaltılmamış kömür kullanımı son 10 yılda yaklaşık 80 oranında düşmelidir.[37] Bu da dünyadaki tüm kömür santrallerini kapatmaya eşdeğer olacaktır. Fakat bu durumun aksine planlanan yeni kömür rezerv alanları özellikle kömür sanayisinde ön plana çıkan ülkelerde artmaktadır. 2020 yılı itibarıyla 99 ülke toplamda yaklaşık 3.000 gigawatt (GW) olan yaklaşık 10.000 tamamlanmış, işlemeye devam eden ve planlanan kömür ünitesine sahiptir.[37] Kullanım yoğunluğunun yanı sıra, tesislerin kullandığı kömür türü ve yakma teknolojisi de açığa çıkan CO2 miktarını etkilemektedir. Düşük kaliteli linyit yakan tesisler, üretilen gigawatt saat (GWh) elektrik başına 1.200 ton CO2 yayabilir ve daha az kirletici kaliteler için ise bu değer 1.000tCO2/GWh'nin altına düşer.[37]
Türkiye ise kömür rezervi yoğun bulunan ülkelerden biri olmasa da kömür rezervinin bulunduğu ülkelerdendir. İstanbul, Türkiye’nin toplam sera gazı salınımlarının 11’ini oluşturmaktadır.[38] Bu oran New York ve Londra’dan azken, Paris’ten fazladır. İstanbul’da karbon ayak izini 66 oranında sabit kaynaklar oluşmaktadır. Sera gazı salınımında doğalgaz, kömür, petrol türevi enerji kaynaklarının etki oranı ise 31'dir.[38]