Mezopotamya'da yaşayan uygarlıklar-24

Mezopotamya'da yaşayan uygarlıklar-24

 

Yönetim şekli ve devlet idaresi

Ele geçen kaynaklar Elamlar’ın ilk dönemlerinde

küçük prenslikler halinde yaşadıklarını göstermektedir.

Zamanla prensliklerin en büyüğü olan

Sus (Susa) diğerlerini hakimiyeti altına almıştır.

Sus presnleri kral unvanları aldıklarında diğer

beyliklere “Şukkal” veya “Şukkalmaş” diğer adı

ile nazır unvanı vermekteydiler. Krallık başka bir

siteye geçtiği zaman aynı durum Sus için geçerli

olmaktaydı. Elam prensleri Sümer hükümdarları

gibi patesi unvanını taşımışlardır. Elamlılar muhafazakâr

olmaları nedeniyle yönetim biçimlerini

ilk zamanlarından beri korumuşlardır.

Elamlılar’da askeri ve mülki idare birbirinden

ayrı idi. Bununla birlikte hükümdar ikisininde

idarecisi konumunda idi. Hükümdarın yanında

“Dörtler Meclisi” denilen bir meclis bulunmaktaydı.

Bu meclis askeri işlere bakan bir komutan ve bir

adlî hâkimden oluşmaktaydı. Önemli konulardaki

kararlar hükümdar ve bu meclis tarafından alınmaktaydı.

Elamlılar’da yönetim konusunda hakimiyetin

sembolü ise tanrısal idi. Hakimiyet “Kut” veya

“Kiten” olarak adlandırılmakta ve hükümdara tanrı

tarafından verildiğine inanılmakta idi. Diğer taraftan

çok tanrılı Elam Devleti’nde her tanrının kendi

kutu vardı. Bunlardan en kuvvetlileri ise “Humban”

ve “İnşuşinak” idi. Bu kutun geri alınması sonucu

kralın öldüğü verilen bilgiler arasındadır. Yani

kralın ölümü tanrı tarafından ona verilen kutun

geri alınmasına bağlanmaktadır. Bir diğer husus

ise Elam’da tıpkı Sümer’de olduğu gibi hükümdarlar

tanrıdan gelmemektedir, yani onlar tanrı değildir.

Tanrının yeryüzündeki temsilcileridir. Veraset usulünde

ise varis olabilmek için baba gibi annenin

de asil olması yani hükümdar soyundan gelmesi

gerekmektedir. Bu sebeple akraba evliliğinin yaygın

olduğu şüphesizdir. Kral öldüğünde ise en büyük

kardeş tahta geçmektedir. Bu durum aynı zamanda

kargaşalar ve taht kavgalarına sebep olsa da Elam

bu geleneğine uzun yıllar bağlı kalmıştır. Veraset

husunda göze çarpan önemli bir nokta ise anne

hakkının birinci derecede gözetilmiş olmasıdır.

Yani anne ölünceye kadar saltanatta söz sahibi olmaktadır.

Bu Elamlılar’da kadının önemli bir mevkide

olduğunu ve üstün tutulduğunu göstermektedir.