TÜRKİYE'DE EFSANELERI 1

Şirinvareli Pehlivan Efsanesi (Diyarbakır)

     Ülkemizin belli yerlerinde, dilden dile günümüze kadar gelen pek çok efsane anlatılmaktadır. 
     Efsane ya da söylencenin dilimizdeki anlamına baktığımızda,  yıllarca gerçekten olmuş gibi  kuşaktan kuşağa aktarılan yazılardır.  Doğaüstü olayların da anlatıldığı bu yazılarda, çoğunlukla gerçek olaylara ve gerçekten yaşamış kişilere dayanır.
     Türkiye'de, efsanelerden dolayı sokak, cadde ve yer isimleri bulunur. Yaşamımızda efsanelere dayalı, gelenek ve göreneklerimiz, yer almaktadır.  
     Günümüze kadar gelen ve hayatımızda önemli bir değeri olan efsanelerin, yaşamımıza  renk kattığını da biliriz.
     Sizlere yazı dizimin ilk bölümünde, anlatılan bu efsanelerden kısaca bahsedeceğim.
     Bu efsanelerden bir tanesi olan Şirinvareli Pehlivan Efsanesi Diyarbakır ilimizde geçmektedir.
     Efsaneye göre Diyarbakır'da bulunan Çermik Kaplıcalarına bir pehlivan gelir ve Çermik beyine bir haber gönderir. Bey'e “Ya bana, güreşecek bir rakip bulsun, yâda bahşişimi versin ben gideyim” diye ferman okur.
     Bey, şöyle bir düşünür ve der ki; "Bu pehlivana bahşişi vermek kolay, çok zor bir durum değil ama, ona bir rakip bulamazsak beyliğimizin adına gölge düşer."
      Çevrede bulunan herkese haber verilir ve kısa sürede Pehlinan'ın karşısına çıkıp greşecek bir rakip bulunmasını ister. Beyin yakınlarından biri “Ben Şirinvarede çok güçlü bir çoban gördüm” deyince, Bey de hemen bulup getirmelerini emreder.
     Haberdar edilen çoban, anasıyla helalleşip beyin huzuruna gelir. Bey de ona dileğini anlatarak “Ya bu güreşi kazanıp beyliğin şerefini kurtarırsın ya da kellen gider “der. Çoban boynu bükük mecbur kabul eder.
     Güreş başlamıştır. Çoban Pehlivana göre çok güçlü ve çok ustadır. Bu nedenle öğlene kadar yenişememişler. Kellesinin gideceğinden korkan çoban, bakmış olacak gibi değil, Pehlivan"a bir yumruk vurup pehlivanın ciğerini oracıkta söker ve öldürür. Böylece, Çoban güreşi kazanarak  kellesini kurtarır.
     Sonuçtan memnun olan bey Çoban'a dileğini sorar. Çoban da, koyunlarını rahatça otlatabilmek için “Sakaltutan otlağının” kendisine verilmesini ister. Bey Çoban'ın bu isteğini kabul eder.
     O zamandan beri Sakaltutan otlağının manevi sahibinin bu çoban olduğu söylenir. Burada otlayan koyunların sütlerinin de bol olacağına inanılır. Yazımın ikinci bölümünde buluşmak dileğiyle hoşçakalın.