Çay ve Simit Çifti Ayrıldı!

Evet, doğru okudunuz; acıksak da, üşüsek de, ağlayıp üzülsek de asla ayrılmaz denilen çay ve simit çifti artık ayrıldı!


Çok yakın zamana kadar etle tırnak misali birbirinden ayrılmayıp her kesimin sofrasında kendine gani gani yer bulan, birçok aşk ve muhabbete bizzat şahit olan çay ve simit, son zamanlarda önce aheste aheste sonra da süratlice esip süregelen gözü doymaz insin "maddiyat" kavgası, ayrılmaz ikiliyi ansızın birbirinden ayırarak, sosyal ilişkilerin en güzel ve en anlamlı hatırasını acımasızca aldı.


Yalnız belirli veya özel günlerde değil her an her saat her gün her mevsim her öğün sofraların ve damak tadının vazgeçilmezi olan çay ve simidin;  bencil insin "maddiyat" hırsı, kaygısı ve kavgası yüzünden beklenmeyen ani ayrılışı, sofralarda ne tat, bereket ve muhabbet bıraktı ne de dışarıda canlıya hayat veren oksijen. Yani egoist insin bu maddiyat ve dünyevi kavgası aynı zamanda ilişkileri arasındaki maneviyatı da bitirmiş durumda.  


Bugünlerde sofralarda, kıraathane, park ve bahçelerde yüksek fiyatından ötürü insanların aynı anda birbiriyle bir türlü buluşturamadığı, yan yana getiremediği için yalnızlığa mahkum edilen çay ve simit çiftinden sadece birinin varlığı her zaman anlamsız, noksan hatta ve hatta boş kalıyor ve kalacaktır da tıpkı birbirini sevip ancak ayrı yaşayan aşıklar, sevgililer gibi.


Bir insan, bir aşık bir sevgili nasıl ki sevdiğini hep yanında, yanı başında, gözlerinin önünde olmasını istiyor ise; ancak ikisi birden yenilip içilince insanlara huzur, mutluluk ve umut veren, insan ilişkilerine çokça anlam ilave eden çay ve simit çifti de birbirinden uzak kalmak, birbirinden ayrı ayrı sofralarda bulunmak isteyebilir mi, böyle bir arzuları olabilir mi, böyle bir istekleri söz konusu olabilir mi? Katiyen olmaz, olunmaz, olmamalı, istemez, istenmez, istenmemeli, buna müsaade edilmemeli. 


Unutmayalım ki; çay ve simit ikilisinin bu muazzam birlikteliği, beraberliği, birbirinden asla ayrılamayan etle tırnak, anneyle evlat misalidir. Bu nedenle sofraları çocuk misali şenlendiren, insanlara umut ve yaşama sevinci veren çay ve simit çiftinin; aç gözlü ve bencil insin “daha çok para” hırsına, anlamsız arzusuna kurban edilmesin, garibanın simidi ve çayına göz dikilmesin, buna müsamaha gösterilmesin, müsaade edilmesin.


Çünkü onlar da eş ruhlarını bulmuş ve birbirlerini gani gani seven ayrılmaz iki aşık gibidir. Aşıkları, sevenleri, birbirine tutkuyla bağlananları ayırmak hangi kalem cüret edip yazabilmiş mi ki, her hangi bir kitabın sayfasının bir satırında dahi, ki kendine yer bulabilsin. 


Aşk nasıl ki ferman figan dinlemiyorsa çay ve simit çiftçinin de “elin kiri” denilen para pulun gölgesinde ayrı ayrı yerlerde bulunmasına göz yumulmasın, yumulmasın ki gözler herkese ışık saçsın, yürekler sevgi ve merhametle dolsun. Her gününüz içilen demli bir çay, yiyilen çıtır bir simidin verdiği haz, mutluluk ve huzurla geçsin.