Diyarbakır Karacadağ mecmuasında folklor yazıları
Aralıksız 25 yıl, Kuzey Makedonya’nın başkenti Üsküp’te, Uluslararası Türk Kültürü Sempozyumları düzenledik. Halk Kültürü Araştırmaları Kurumu olarak Türkolojiye, çok sayıda makale kazandırdık. 5-8 Mayıs 2016 tarihinde düzenlenen sempozyumda, Prof.Dr.Bekir Koçlar tarafından sunulan bildirinin başlığı “Diyarbakır Halk Evi tarafından yayınlanan Karacadağ Mecmuasındaki Folklor Yazıları” idi.
Bilindiği gibi Karacadağ dergisi; 20 Şubat 1938 tarihinde Diyarbakır Halkevi tarafından yayımlanmaya başladı.Dergi 1949 yılı ekim ayına kadar 138 sayı çıkmıştır.
Karacadağ, diğer halkevi dergileri gibi bir ulus inşa etme veya ulus bilinci oluşturma gayesiyle yayımlanmıştır. Bu dergiler bu nedenle konu olarak birbirlerine çok benzemektedirler. Bütün bu özellikteki dergilerde şu konu başlıkları yoğun olarak görülmektedir:
DergideAtasözleri, Bilmeceler, Mani, Maya, Hoyrat,Ninni, Koşma,Halk Ağzı gibi folkloru ilgilendiren elliyedi yazı yayımlanmıştır. Bunlar düğün adetleri, Folklor tanımlamaları, Halk ozanlarının tanıtıldığı yazılardır.
Bekir Koçlar, anılan bildirisinde, çeşitli ozanlardan söz etmiştir. Ama bu ozanların tamamı Diyarbakırlı değildir. Ama Diyarbakır toprağında doğmuş ve yaşamış ozanlar da vardır. Dergide Tanıtılan Diyarbakırlı Halk Ozanları hakkında Bilgiler:
Loğ
Ozanlairle ilgili olarak şu bilgiler verilmektedir: Hayatı hakkında hemen hiçbir şey bilmediğimiz bu şairin eserinden çıkaracağımız malumatla iktifaya mecburuz. Oğluna bıraktığı eşyaların kaybolmaması için birer birer listesini yapan ozanın bir destanı bugün yazma olarak elimizdedir.
Hacı Civan, Basmacı Civan, Safi Ahmedi, Hayali
Dergide Hacı Civan, Basmacı Civan, Safi Ahmedi, Hayali ile ilgili olarak; öz türkçe söylemiş, koşuklar yapmış Halk ozanlarıdır denilmektedir. Karcaoğlan'ın şiirleri ile de Diyarbakır'ın güzellikleri bütünleştirilmektedir.
Cedidi
Ozanla ilgili olarak şu bilgiler verilmektedir: Diyarbakırlı ozanlardındır. Ali Emiri'ye göre: Sedası güzel çalmakta mahir idi. Cedidinin doğuş tarihi tespit edilmemiştir. Vefatı ise 1245 (M. 1829) yılına tesadüf eder.
Civan
1644 yılında Diyarbakır'da doğmuştur. Maya, koşma, türkü ve muammaları ile şöhret kazanan bu ozan basmacılık ve bir vakitler de Melik Ahmet civarında kahvecilik yaparmış.
Diriği
Kati olarak ne zaman yaşadığı malum değildir. Prof.Koçlar 18. Asır sanatkarlarından olduğu kanaatindedir. Bu ozan Bismil'in Darlo köyünden imiş. Vaktiyle güzel bir kıza aşık olmuş. Kızı elde edemeyince elinde saz ile köy köz gezmiş. Nihayet verem olarak ölmüş.
Ahu
Bu şairin asıl ismi Ali, mahlası Ahu’dur. Karaoğlan diye ün salmıştır. 17.Asırda yaşadığı tahmin edilmektedir.
İsmail
Şairle ilgili olarak şu bilgiler verilmektedir: M. Şakir Ülkütaşır. "Yeni Türk" dergisinin 48. Sayısında İsmail'in aşağıdaki türküsünü yazarak altına Diyarbakırlı olduğunu ilave etmiştir.
Abdi
Ozanla ilgili olarak şu bilgiler verilmektedir: Elimize geçen H.1170 M.1756 sıralarında yazılmış bir eski yazmada bu ozanınIV.Murat’ın Bağdat seferine iştirak ettiği sanılmaktadır.
Şahen
Dr.Koçlar, şu dörtlüğünü respit etmiştir.
Saçı leylim senin meylin kandedür
Beni Mecnun ettin dağlar başında
Bana sorurlarsa Leylin kededür
Gündüz hayalimde gece düşümde....
Aşık Mustafa
Bundan 150 sene kadar önce yaşadığı anlaşılan maya ve tekerlemeleri ile tanılan bir ozandır. İsminden de kolayca anlaşılacağı gibi aşık tarzındaki şiirleri ile şöhret kazanmıştır.
Ozanla ilgili olarak şu bilgiler verilmektedir: Son asır şairlerindendir. Asıl ismi Zülfikar'dır. 1819 yılında Diyarbakır'da doğmuştur. Derci halk şairi olduğu kadar Mevlevi olması ve kuvvetli bir kültürü bulunması bakımından Naatlar da kaleme almıştır.
Mehmet Emin
Şairle ilgili olarak şu bilgiler verilmektedir: Alipınarlı'dır. Kahvelerde kitap okurmuş, kendisinin de bir eseri olduğu rivayet edilmektedir
Berber Usta Mehmet;
Şairle ilgili olarak şu bilgiler verilmektedir: 1903 sıralarına kadar hayatta imiş. Berberlikle iştigal ettiğini dükkanının Melik Ahmet'te olduğunu bugün bilen bir çok yaşlılara rastlamaktayız. 1894 Ermeni vakıasına dair bir destanı varmış. Oldukça uzun olan bu destan Kahveci Fethinin dükkan değiştirmesi dolayısıyla maalesef kaybolmuştur. Belki başka yazmalarına hususi ellerde tesadüf edilebilir. Binaenaleyh numune vermeden geçmeye mecburuz.
Fatma Hanım
Bu bayan ozanımız hakkında Şevket Beysanoğlu da bilgi vermiş idi…
Kuzu, Sefil, Derci adlı ozanlar hakkında hiç bilgi olmadığı gibi, bunların nereli oldukları da bilinmemektedir.