SSCB’nin dağılıp, Birlik bünyesindeki Moldova’nın bağımsız bir cumhuriyet olarak dünya coğrafyasında yer almasından sonra, Türkiye’nin çabalarıyla bu ülkede yaşayan Gagauz Türkleri de özerklik kazandılar. Yani bugün Moldova içinde, özerk de olsa bir Türk bölgesi vardır.

Birçok ülke, Gagauzlara baskılar yaparak, bu topluluğun kendi uluslarına mensup oldukları biçiminde yalanlarla kandırmak istediler. Ne var ki, onların dini ve ruhani lideri olan bir Papaz, “Gagauzların Tarihi ve Etnografik Özellikleri”” adlı bir kitap yayımladı ve bu kitapta Türk kökenli olduklarını vurguladı.

                Mihail Çakır 1861 yılında Basarabya’da Çadır kasabasında doğdu. Ataları 1790 yılında o bölgeye gelip yerleşmişler. Öğrenim yaşına gelince Mihail Papaz okuluna verilmiş; orada Rus ve Moldova dillerini öğrenirken, Ortodoks Hristiyan dininin özelliklerini de öğrenerek Papazlık payesini elde etti.

                Önceleri köy köy dolaşarak, halka Türkçe öğretti. Ama bu işi tak başına götüremeyeceğini anlayınca, 1931’de T.C.Bükreş Büyükelçisi Hamdullah Suphi Tanrıöver’den yardım istedi. Mihail Çakır’ın bu yardım isteği Atatürk tarafından karşılıksız bırakılmadı. Bölgeye Türkçe öğretimi için hemen 30 öğretmen gönderildi, 300Gagauz genci de üniversite öğretimi için Türkiye’ye getirildi ve o arada Çakır’a “Türklüğe Üstün Hizmet Nişanı” gönderildi.

Yazar Yaşar Nabi Nayır  1936’da Balkanlar’a yaptığı gezide Kişinev’de Mihail Çakır’ın evinde misafir olmuş ve “Balkanlar ve Türklük” (Ankara 1936) adlı eserinde ondan övgüyle bahsetmiştir.

Çakır 1907 yılında Moldova Başkenti Kişinev’de Gagauz Türkçesiyle dinî içerikli bir gazete çıkardı. Yakından tanıdığım Prof.Dr.MihailGuboğlu, Çakır’ın 34 adet kitabın müellifi olduğu yazmıştı. Bu kitaplarda bazıları:

Rusça-Moldovanca Sözlük (1907)

Kilise Dua Kitabı (1908) 

EvangeliyaGagauzca (Türkçe 1909)

Kilise Tarihi  (1912)

Gagauzların Kökeni (193)

BasarasyalıGagauzların Tarihi (1934)

Türkçe Gagauzca arasındaki benzerlikler (1936)

Kilise Evangeliyası (1937)

Türkçe-Moldovanca-Gagauzca Sözlük (1938)

Gagauzlar İçin İlahiler (1939)

Mihail Çakır, eserleri ve düşünceleri ile Gagavuzlara millî bir kimlik kazandırmış, onlara nereden geldiklerini ve bundan sonra varlıklarını nasıl sürdüreceklerini öğretmiştir. Eserlerinin çoğunun dinî olmasının en başta gelen sebebi, din ve ibadet dilini Türkçeleştirerek Rum ve Bulgar kilise mücadelelerinin Gagavuzlar üzerindeki asimile politikalarını etkisiz hâle getirmektir.

Bugünkü Moldova Gagauzya’nın ikinci büyük ve önemli kenti olan Çadır’da düzenlenen bir toplantıda, “Türkiyeli konuk” olarak bana da söz verdiklerinde, kimi ülkelerin Gagauzlar üzerinde oynadıkları oyunlara değinerek demiştim ki; “…Onlar sizin yani Gagauzlar’ın,Türkler tarafından Türkleştirildiklerinizi söylüyorlar! Bulgaristan’daki Pomaklar’a da, Türkler sizi Müslümanlaştırdı!...” diyorlar! Yahu bu Türkler nasıl bir Millet ki, kimilerini Türk, kimilerini Müslüman yapıyor!...Bu iş bu kadar kolay ise, neden herkesi Türk yapmıyorlar, acaba?...”

Papaz Mihail Çakır’ın hazırladığı dua kitaplarını Moldova’daki kiliselerde görmüştüm. Hatta bir keresinde ve papazların Türkçe duam okuduklarına tanık olmuştum.

Daha önce de yazmıştım. Dünyada ne kadar din var ise, Türkler bütün bu dinlere girmişler!..Ama şükürler olsun ki, benim dedem de babam da anamın sülalesi de Müslüman idiler. Ben de o terbiye ile büyüdüm Elhamdülillah Müslümanım. Din dersleri aldım, daha çocuk yaşlarımda minareye çıkarak ezan okudum.

Çadır kentinde, M.Çakır heykeli ve Gagauz Tiyatrosu önünde;Gagauzya Başkanı (ortada) Mihail Formuzal ve Prof.Dr.LubovÇimpoeş (sağda) ile