Geçmişten Günümüze Hastalıklar-2
Sıtma;
Sıtma hastalığı dünyada en çok görülen hastalıklardan bir tanesidir. Aynı zamanda sıtma hastalığı, Asya ve Afrika'da en çok rastlanan hastalık türüdür. Sıtmanın belirtileri, çeşitli nöbetler ile başlamaktadır. Kişi kendisini, yorgun ve mutsuz hmektedir. Daha sonrasında vücutta titreme, deride sertleşme ve kuruma meydana gelmektedir. Kişi genel olarak sıtma hastalığını sivri sinek ısırıklarından da kapabilir. Ufak bir sinek ısırığı deyip geçmeyiniz. Bu durumlarda kişi en yakın hastaneye gitmelidir. Sıtma hastalığı hafifa alınacak bir hastalık değildir. Hatta dünyanın en ölümcül hastalıkları arasında da yer almaktadır.
Kızamık;
Daha önce kızamık hastalığı geçirmemiş biriyseniz ve kızamık aşısı olmadıysanız, yakın zamanda kızamık hastalığına kapılmanız an meselesidir. Kızamık hastalığı son derece bulaşıcı bir hastalıktır. Kızamık aşısı olmayıp bu hastalığa kapılan çocuklar genel olarak ölmektedirler. Dünya'nın en ölümcül hastalıkları arasında kızamık hastalığı da bulunmaktadır.
Uyku Hastalığı;
Genel olarak Afrika'da bulunan bir hastalıktır. Ölümcül hastalıklar arasında yer almaktadır. Uyku hastalığı, Çeçe Sineği adlı bir sinek türünün ısırmasıyla bulaşmaktadır. Uyku hastalığının belirtileri, mide bulantısı, baş dönemsi, kusma, halsizlik, aşırı stres olarak belirlenmiştir.
Tetanos;
Genel olarak açık yaraların içlerine 'Clostridium tetani' adlı virüsün girmesiyle birlikte meydana gelen bir hastalıktır. Günümüzde tetanos aşısı uygulanmaktadır. Fakat bu hastalığa kapılıp ölen insan sayısı da oldukça fazladır. Tetanos hastalığı paslı demirlerden bulaşmaktadır. Paslı demirler vücudunuzun herhangi bir yerinde kesik meydana getirdiğinde en yakın hastaneye gidip kontrol ettirmenizi tavsiye ederiz.
Boğmaca Hastalığı;
Boğmaca hastalığı, genel olarak bebeklerde görülmektedir. Bu hastalık bebeklerde ölümlere ya da kalıcı sakatlığa yol açmaktadır. Boğmaca hastalığının belirtileri, öksürme, burun tıkanıklığı, huysuzluk, mide bulantısı, kusma gibi olaylardır. Eğer böyle bir durum ile karşı karşıya kaldıysanız acilen yakın bir hastaneye gidiniz. 6 aydan küçük bir bebek ise genel olarak hastaneye yatırılıp gözetim altında tutulmaktadır. 6 aydan büyük ise tedavi işlemlerine başlanır.
Menejit;
Menejit hastalığı, beyinde bulunan zarların iltihaplanması sonucu meydana gelen hastalıktır. Menejit hastalığı erken tedavisi yapılmaz ise, işitme kaybı, beyin hasarı ve hatta ölümle dahi sonuçlanabilmektedir. Her yıl binlerce insan menejit hastalığı yüzünden hayatını kaybetmektedir.
Tarihimizde toplu ölümlere neden olan salgın hastalıklar
Milletler arasında yapılan savaşlarda ve toplu katliamlarda ölü sayıları, neredeyse toplu salgın hastalıklarla ölen sayılarını aratmamaktadır. Bu yazımızda sizlere uygarlıkların başkent olarak gördükleri, geçmişin ve günümüzün en kalabalık şehri olan İstanbul’da başlayan, yayılan ve yaşanan salgın hastalıkların neler olduğunu görebileceksiniz.
Veba ve kolera gibi öldürücü ve hızla yayılma özelliğine sahip hastalıklar, tarihte bazı zamanlarda hemen hemen tüm dünyayı etkisi altına almıştır. Bu şekilde ilk kıtalararası salgının (pandemi) adı “İustinianos Vebası” olarak adlandırılır. Bunun nedeni, hastalığın 541’de Mısır’daki (bugünkü) Port Said ve İskenderiye’de etkili olduktan sonra Filistin, Suriye, Antakya ve İran’a bulaşması ve 542 yılında da Bizans’ın başkenti Konstantinapolis’e ulaşarak burada müthiş bir insan kaybına yol açmış olmasıdır.
Anadolu’da da çok etkili olan veba, İngiltere, İrlanda ve İskandinavya’ya kadar yayılarak milyonlarca insanın yaşamını sonlandırmıştır. Bazı kaynaklarda, bu salgının yalnızca ilk yılında İstanbul’da 300 bin kişinin öldüğü belirtilmektedir. Yine aynı salgın İstanbul’da sürdüğü sırada, bir gün içinde 10 binin üzerinde insanın öldüğü söylenmektedir. Bu rakamların abartılı olduğu düşünülebilir. Ancak bir Bizans imparatorunun ismiyle anılan dünya tarihinin en dehşet verici veba salgınlarından ilkinin İstanbul’daki sonuçlarının bahsedilen oranda korkunç olması da beklenebilir.
Tarihte İstanbul merkez bir şehir olduğu için hem Avrupa hemde Anadolu bölgesine bu salgın hastalıklar buradan yayılmaya başladığı görülmüştür. İstanbul tarihindeki önemli olaylar listesine giren bu salgın hastalıkları sıralayıp, daha sonra tek tek neler olmuş ayrıntılarına geçeceğiz.
1778 Vebası (Ocak-Kasım 1778),
1812 Vebası (Aralık 1811-Ocak 1813),
Büyük Kolera (Temmuz-Ekim 1865),
1893 1894 Kolera Salgını (24 Ağustos 1893 – 26 Nisan 1894),
1895 Kolera Salgını (17 Ocak – 7 Mayıs 1895).