Örtünmeyi imamlar değil Allah emrediyor
Ankara Melike Hatun Camisi İmamı Halil Konakçı, geçtiğimiz günlerde bir sohbetinde kısaca şu ifadeleri kullanmıştı:
“Namazını kıldırt hanımına, başını örttür. Bak sokaklar ne hale geldi! Kasap dükkanı gibi. 100 yıl önce dedelerimizin yatak odasında göremediği kıyafetleri biz çarşıda pazarda plajda görüyoruz. Neden? Kızın, karın öyle sokağa çıkarken, video paylaşırken hiç mi vicdanın sızlamıyor? Benim aklım bu işi almıyor. Allah sonumuzu hayretsin.”
İmam Konakçı’nın yukarıdaki ifadelerine bazı malum milletvekilleri sert tepki göstererek Konakçı’ya “meczup, sapkın, bu millet ne giyeceğini sana mı soracak?” gibi ağır hakaretlere varan zehir zemberek sözler sarf etmişti.
“Kim demiş Avrupa insanı medeni?
Ne edep var ne haya çırılçıplak bedeni!
Eğer medeniyet açıp saçmaksa bedeni:
Desenize hayvanlar bizden daha medeni!
Kul olmak çağdışıyken, soyunmak çağdaşlık,
Din kardeşliğini bıraktık biz, ecnebiyle kaynaştık.
Sünnet sakal yobazlık, top sakalsa medeni.
Unuttun sen ey vefasız ehlisünnet dedeni.”
İstiklal Marşı’mızın şairi Mehmet Akif Ersoy, yukarıdaki “Kim Demiş?” adlı şiiriyle toplumsal yozlaşmaya ve toplumdaki etik (ahlaki) çatışmalara eleştirel bir üslupla dikkat çekmiştir. Milli Şairimiz Ersoy’un o dönem şiirinde dile getirdiği toplumsal yozlaşma (sorunlar) maalesef günümüz Türkiye’de daha da çığırından çıkarak korkunç bir hal aldı. Özellikle de bazı Z kuşağı diye adlandırılan gençler, “modern çağa ayak uydurmak, batı medeniyetine özenmek” gibi klişe ve anlamsız istek ve düşüncelerle sosyal değerlerinin yanında bütün dini ve ahlaki değerlerini de terk ediyor.
Allah’ın emir ve yasaklarının, İslâmın emrettiği bir yaşam ve giyim tarzının dışına çıkıldığı günümüz Türkiye’de özellikle de bazı malum kadın sanatçıların iç çamaşırlarıyla sahnelere, TV ekranlarına çıkması, şarkılarına neredeyse pornografik boyutlara varan klipleri hiç utanmadan çekmesi, bazı kadın ve genç kızların giyim tarzlarına dikkat etmeyerek ‘sözde çağdaşlık’ adı altında açık saçık dolaşması maalesef toplumsal yozlaşmaya ve ahlaki çöküntüye yol açmış durumda.
Bugün aratarak devam eden bu toplumsal yozlaşmaya, edepsizlik, hayasızlık, azgınlık ve sapkınlığa ‘dur demek’ için gençleri (Müslümanları) uyarmaya çalışan, onları Allah’ın emrettiği şekilde yaşamaları ve giyinmeleri, Peygamber Efendimizin hadis ve sünnetlerini bildirip ve bu bilinçle hareket etmeleri için vaazlar veren imam ya da din görevlileri maalesef bugün görevlerinin dışına çıkan bazı malum medya organları ve bazı malum milletvekilleri tarafından yerin dibine sokuluyor.
İslam ve dinin emrettiği yoldan çıkmış, Peygamber Efendimizin hadis ve sünnetlerini unutmuş insanlara seslenerek, “Ahlaksızlık, hayasızlık, edepsizlik, zina yapmayın, açık saçık dolaşmayın, orada burada soyunmayın, bedeninizi örtüp muhafaza edin, haram yemeyin, kul hakkına girmeyin, gıybet yapmayın, her türlü şeytani kötülüklerden sakının, ibadetlerinizi yerine getirin, doğru yolda yürüyün, din kardeşinizin hak ve hukukunu gözetin, din ve İslamın emrettiği şekilde yaşamaya çalışın…..” diyen hocalara (imamlara) meczup, sapkın gibi ağza alınmayacak zehir zemberek laflar, hakaretler sarf eden malum vekillere ve bu zihniyette olanlara şu 4 soruyu sormak isterim:
-Din ve İslam Müslümanlara ne emreder, ne emretmesini beklerdiniz?
-Din görevlilerinin görevi ve gayesi nedir, size göre ne olmalı?
-Din görevlilerin Müslümanlara Allah’ın emir ve yasaklarını, din ve İslamı, Peygamber Efendimizin hadis ve sünnetlerini, Kur’anı Kerim’i anlatmaları rahatsızlık mı yaratıyor, yaratıyorsa sebebi ne?
-Din görevlilerinin kadınlara, ‘giyiminize dikkat edin’, ‘bedeninizi örtün’ sözünden ne anlıyorsunuz, onlardan ne söylemelerini beklersiniz?
Allah’ın emir ve yasaklarının hakim olması, putperestliğin ortadan kalkması için müşriklere, Yahudilere karşı Allah yolunda mücadele verip savaşan nice peygamber ve sahabelerin yaşadıkları zorluk ve sıkıntıları asla unutmayalım, unutturmayalım. Onlar ki, gittikleri her yerde inancı olmayanlara canları pahasına her daim Allah’ı, Peygamber Efendimizi, dini, İslamı ve Kur’anı Kerim’i anlattılar. O dönem anlatılanları bugün anlatmaya çalışan din görevlilerine zehir zemberek sözler söylemek, ağır hakaretler savurup anlatılanlara şiddetle karşı çıkmak, hiç kimsenin ne haddidir ne de hakkıdır.
Unutmayalım ki, kadınlara örtünmeyi din görevlileri (imamlar) değil Allah emrediyor.