Sadistliğe Karşı Birlik

    Korkuların kol gezdiği şu dönemde, toplum içerisinde yaşayan insanlar yaşamlarından oldukça endişelidirler. Her an her yerde bir şey olacak korkusu, insan hayatını olumsuz yönde etkiliyor. Avm'ler, otobüs, metrobüs, tramvay durakları ve benzeri kalabalık yerler, inanların bulunduğu alanlar adeta korku saçıyor. Her gün farklı yerlerden ve merkezlerden gelen bir başka kötü haber bizi yüreğimizden vuruyor.

 

     Nedir bu toplumdan istedikleri, nedir bu insanlardan istedikleri. Bizi  bize mi kırdırmaya çalışıyorlar. Pek çok insanın canına mal olan ve pek çok insanımızın da yaralanmasına neden olan Ankara Kızılay meydanında ki patlamanın vahim sonucu oldukça üzücü ve anlatılamayacak kadar sarsıcıdır.

 

     Sivil insanlara saldırmak acizliktir. Psikolojik bozukluktur. Toplumda yaşayan insanların canına kastetmek katilliktir. Birileri yine seksen döneminde olduğu gibi toplumumuzu ayrıştırmaya, gruplaştırmaya çalışıyor. Bu durumdan nemalanmaya çalışıyorlar. İnsan ölümü üzerinden para kazanmaya çalışıyorlar.

 

      Bizleri seksen dönemine geri götürmeye çalışsalar da bunu başaramayacaklarını biliyorlar. Toplumumuz seksen döneminden daha bilinçli ve olanlardan daha da haberdardır. İnsanları gruplaştırarak ayırabilmenin daha kolay olduğunu bildikleri için, kötü güçler, bu yolla toplumumuzu bölmeye yelteniyor. Türkiye’yi zayıflatmaya çalışıyorlar. Bu yolla bir ülkenin kolay bölünebileceğini hesap ediyorlar. Unutmasınlar ki toplumumuz dimdik ayaktadır. Ayakta durmaya da azimli ve kararlıdır. Devlet güçlerinin bu olayı en kısa zamanda çözmesi ve  bu tarz olayların bir daha yenilenmemesi için, gerekli çalışmaları en kısa surede tamamlaması gerekmektedir. Güvenlik en üst düzeye çıkarılmış olması bazen yetmeyebilir. Ortamın daha güvenli olabileceği durumlar oluşturulmalıdır.

     Bundan dolayıdır ki, bu tip durumlarda Türkiye halkı bir arada olmalıyız. Renk, dil, din, ırk, mezhep gözetmeksizin yapılanlara inat güç birliği yapmalıyız, güçlü olduğumuzu, birlik ve beraberlik içinde yaşadığımızı göstermeliyiz. Bizim toplumumuzun kolay kolay bölünemeyeceğini anlatmalıyız.

 

    Ölen kişilerin yakınlarının yaşadıkları acılar, hepimizin ortak acısıdır. Onların evlatları, yakınları Türk toplumunun yakınları ve evlatlarıdır.  Hayat standartları içerisinde hayatını idame ettirmeye çalışan insanlar ne yazık ki boşu boşuna teröre kurban gitmişlerdir. Burada siyasetçilerin de parti ayırmaksızın teröre karşı güç birliği yapmaları gerekmektedir.
     Yüzyıllar boyu bir arada yaşamış Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı bundan sonra da bir arada yaşayacaktır.