Büyükşehir Belediyesi, Dünya Biyoçeşitlilik Günü nedeniyle, Hevsel Gezi Programı düzenledi. Doğal yaşam çeşitliliğinin korunması ve geliştirilmesi hedefiyle düzenlenen programa, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Özgür Yıldız, İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Daire Başkanı Evin Dindar ve ekoloji örgütleri temsilcileri katıldı. Dicle Vadisi’ndeki çöpleri toplayan program katılımcıları, daha sonra topladıkları çöpleri geri dönüşüm merkezlerine götürmek üzere araçlara yükledi.
“CANLILARIN YAŞAMI ETKİLENİYOR”
Temizlik çalışmasının ardından programa ilişkin bilgi veren ekoloji aktivisti Zeki Kanay, Birleşmiş Milletler (BM)tarafından 22 Mayıs’ın Dünya Biyoçeşitlilik Günü olarak belirlendiğini ifade ederek, yeryüzü türlerinin gittikçe yok olduğunu, bunun da insan ve diğer tüm canlıların yaşamını olumsuz etkilediğini söyledi. Biyoçeşitliliğinin geri döndürülebilmesi için BM’nin 2030 yılına kadar önüne bir hedef koyduğunu belirten Kanay, doğadaki tahribatların bu hedefin tutturulamayacağını gösterdiğini kaydetti. Kanay, “Bugün Dicle Vadisi’ne temizlik için geldik. Burada insanlarla diyaloğa geçtik, çevrenin kirletilmemesi ve doğal güzelliklerin korunmasına yönelik bazı uyarılarda bulunduk” dedi.
“BİYOLOJİK ÇEŞİTLİLİK AÇISINDAN ZENGİN BİR BÖLGE”
İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Daire Başkanı Evin Dindar ise Dicle Vadisi ve Hevsel Bahçelerinin, biyolojik çeşitlilik açısından zengin ve önemli ekosistemlere sahip alanlar olduğuna dikkat çekerek, bu bölgelerin, çeşitli bitki ve hayvan türlerinin yaşam alanı olmakla birlikte birçok endemik türe ev sahipliği yaptığını belirtti. Dindar, 7’si endemik 400 çiçekli bitki türünün yetiştiği Dicle Vadisi ve Hevsel Bahçelerinin, 215 kuş türü için hem yaşam hem de göç koridoru olduğunu, Fırat Kaplumbağası dahil 15 sürüngen ve 3 kurbağa türüne ev sahipliği yaptığını vurgulayarak, 28’i Dicle Nehri’ne özgü endemik olmak üzere 51 balık türünün Dicle Nehri’nde yaşadığının bilindiğini söyledi.
DİCLE VADİSİNDEKİ TEHDİTLER
Son yıllarda bölgede hızla artan insan faaliyetlerinin, bu değerli ekosistemlerin tehlike altında olmasına neden olduğunu ifade eden Dindar, şöyle konuştu: “Özellikle kum ocakları, tarımsal faaliyetler, ağaç kesimi, kentleşme ve Dicle Nehri Islah Projesi gibi insan etkileri, bölgedeki ekosistemler üzerinde ciddi tehditler oluşturmaktadır. Bu etkiler habitat kaybına, bitki ve hayvan türlerinin yok olmasına, vejetasyonunun zarar görmesine ve su kirliliğine neden olmaktadır. Dolayısıyla bölgedeki doğal yaşamı yok olma riski ile yüz yüze bırakmaktadır.”
“AKSİ TAKTİRDE BİYOLOJİK MİRAS RİSK ALTINDA KALACAK”
“Habitatı koruma, tarımsal faaliyetlerin sürdürebilir hale getirilmesi, ağaç kesiminin kontrol altına alınması ve nehirlerin doğal yapısının korunması” gibi adımların, bölgedeki ekosistemlerin sağlığını ve biyoçeşitliliğinin devamını sağlayacağına dikkat çeken Dindar, “Aksi taktirde bölgedeki benzersiz biyolojik miras büyük bir risk altında kalacaktır. Doğal mirasımızı korumak ve biyoçeşitliliği desteklemek için hep birlikte çaba göstermeye devam edeceğiz” diye konuştu.
