Diyarbakır Kent Dokusunun Osmanlı Dönemindeki Gelişimi-12
Mahalleler Kapı Adlarıyla Anılmakta
Diyarbakır'da iki büyük yol aksı
(Kuzey-Güney doğrultulu Dağ Kapı-
Mardin Kapı ve Doğu-Batı doğrultulu
Yeni Kapı-Urfa Kapısı) kentin dört kapısını
birbirine bağlamaktadır. İlk dönemlerde
kent bu şekilde dört mahalleye
ayrılmaktadır ve bu mahalleler de kapıların
adıyla anılmaktadır. Söz konusu
yol akslarının kesişmesiyle, Diyarbakır
Suriçi eşit olmayan dört adet kanada
ayrılmaktadır. Kentin bu dört kanadındaki
dağılım bağlamında, kentin gelişimi açısından
16. yüzyılda yapılan ve günümüze
kadar ulaşan yapılara, sağ üst parçadan
başlayarak saat yönünde bakıldığında,
eserlerin inşa ediliş sırasına göre ortaya
şöyle bir tablo çıkmaktadır:
Sur'da Kuzey-Doğu kanadında Osmanlı
Dönemi eserlerini şöyle sıralamak
mümkün: Fatih Paşa / Bıyıklı Mehmet
Paşa/Kurşunlu Camii, Çardaklı Hamamı,
Kadı Camii, Behram Paşa Hamamı, Hasan
Paşa Hanı, Çifte Han, Kozlu Camii.
Güney-Doğu kanadında; Hüsrev Paşa
Camii, Deliller Hanı, Kavas-ı Kebîr
Mescidi, Kavvas-ı Sağîr Mescidi, Salos
Mescidi
Güney-Batı kanadında; Deva / Deve
Hamamı, Hadım Ali Paşa Camii ve
Medresesi, Behram Paşa Camii, Melik
Ahmed Paşa Hamamı, Aziziye / Şeyh
Azizî Urmevî Camii, Defterdar / Ragıbiye
Camii, Çağaloğlu Mescidi.
Kuzey-Batı kanadında; İskender Paşa
Camii, Muslihiddin Lâri Medresesi,
Melek Ahmet Paşa Camii, Vahap Ağa
Hamamı, Kadı Hamamı, Hanzâde Camii.