Tarih ve kültür zenginlikleriyle dolu bir şehir olan Diyarbakır, tarih boyunca farklı medeniyetleri barındırmış ve bu etkileşimler sonucunda kendine özgü bir kimlik geliştirmiştir. Bu kimliğin en güzel örneklerinden biri şüphesiz ki kentte günümüze kadar gelen tarihi yapılardır. Bu tarihi yapıların en çok dikkat çekeni ise On Gözlü Köprü’dür. Tarihi ve mimari değeri ile öne çıkan bu köprü, Diyarbakır'ın simgelerinden biri olmanın yanı sıra, geçmişi ve hikayesiyle de büyüleyicidir. Köprü ve bulunduğu bölge ile ilgili çok sayıda rivayet ve hikaye anlatılsa da bir tanesi çok dikkat çekicidir.

Diyarbakır On Gözlü Köprü 1909

DİCLE’NİN HIRÇIN SULARI VE ON GÖZLÜ’NÜN YAPIMI
Rivayet edilir ki; zaman zaman Dicle Nehri, hızlı ve hırçın bir şekilde akar, karşı köylerde oturanlar için bu durum çok zor olurmuş. Ve bu yüzden özellikle kış aylarında suların yükseldiği ve hırçınlaştığı dönemlerde birçok insan sulara kapılarak, boğulurmuş. Bölge halkı da bu duruma bir çare aramış ve en son Dicle üzerinde bir köprü yapmaya karar vermiş. Ve köprünün yapımı da bu şekilde ortaya çıkmış olmuş. 

Turistler Ilk Oraya Gidiyor! İşte Diyarbakır On Gözlü Köprü

Dicle üzerine yapılacak köprü için kentin ileri gelenleri bir araya gelerek para toplamaya karar verirler. Ancak düzenlenen toplantıya kentin en zenginleri çağırılmaz. Çünkü bu insanlar çok zengin olduğu için çevredekiler cimri olarak da tanınırmış. Toplantıya katılanlar bir türlü yeteri kadar para toplayamaz. Toplantı bu şekilde sonlandırılmak istenirken cimri olduğu için çağırılmayan bir kentin önden gelenlerinden biri gelir ve köprüyü tek başına yaptıracağını söyler. Şaşkın bakışlara ise; “Evet siz beni cimri olarak tanıyorsunuz. Doğrudur ben öyle rastgele para harcayan biri değilim. Ama böylesine hayırlı bir iş için de para harcamaktan kaçınmam” diye cevap vermiş. 

Diyarbakir On Gozlu Kopru Uoaq

Ve dediği gibide tek başına köprüyü yaptırmaya başlamış.

ON GÖZLÜ’NÜ AYAĞINDAKİ ALTINLAR
Bu zengin adamın toplamda 10 oğlu varmış. Köprüde bu yüzden her bir oğlunun adına bir göz inşa ettirmiş. Ve önemlisi de köprünün temeli atılırken 10 oğlu ile birlikte gelip ayaklardan birinin temeline bir kazan dolusu altın gömdürmüş. Eğer bir gün köprü yıkılırsa, bu altınlarla yapılsın diye. 

İşte Diyarbakır’ın iklimi ve bitki örtüsü İşte Diyarbakır’ın iklimi ve bitki örtüsü

Sonra da köprünün her bir gözüne; “Altın bu ayakta değil diğerindedir” diye bir kitabe koydurmuş. 

Bu rivayet de yıllardan beri halk arasında bu şekilde dolanıp durmuş.

Muhabir: Remziye ÇELİK