Güneydoğu’da toplumsal cinsiyet düzeni-7

Bireyin kimden destek alabileceği (özellikle

kolektif saldırı ve savunma durumunda), ekonomik

olarak yapması gereken zorunlu yardımlar (kan

bedeli gibi), sıkıştığında kimden borç alacağı ve

olağanüstü durumlarda takınması gereken ahlaki

duru akrabalık sistemine göre belirlenir.

Dolayısıyla evlilik ve akrabalık kurumları, toplumların

sosyal örgütlenme biçimlerinin kurucu

değişkenleri arasında yer almaktadır. Her toplum,

ailenin oluşumunu çeşitli evlilik kurallarına bağlar.

Bu kurallar toplumun “biz” ve “öteki” ayrımını

nasıl kategorilendirdiğine ve e seçiminde bu ayrımların

hangisini tercih ettiğinden, elerin evlendiklerinde

nereye yerleşeceklerine kadar çok geni

bir alanda kendini gösterir (Altuntek 2001:20).

Bu açıdan bakıldığında, bölgede yer yer halen

etkin olan aşiret sisteminde akrabalık sisteminin

çok önemli bir rolü vardır.

Kurgusal akrabalık grupları olarak kendilerini

gösteren aşiretlerde kişiler baba tarafından gerçek

ya da kurgusal akrabalar olarak tanımlanır. Dayanışmanın

akrabalık derecesine göre merkezden

dışa doru ve etkisi azalarak yayıldığı babasoylu

aşiret ideolojisinde, soy içi evliliklerinde tercih

sırası da babasoylu akrabalık derecesine göre biçimlenmektedir

(Heckmann 2002:253).

Bu noktada, karılıklı yardımlaşma ve şefkat

duygularını oluşturan baları algılamanın ve kavramlaştırmanın

hayali yolu olsa da soy kavramı

çok önemlidir. Çünkü kişi ilişkilerini akrabalık

ideolojisinin merceklerinden bakarak kurar. Aynı

sülaleye balı olmayan ikincil konumda bir kişi

kısasa kısas, kan bedeli gibi meselelerde, diğerlerine

karı sorumluluğu, hakları ve yükümlülükleri yoktur.

Karılıklı haklar ve görevler, kan bağ ilişkileriyle

meşrulaştırılır ve zaman içinde aşiret içinde “gerçek”

akrabalık baları gibi kabul edilir (Lindholm

2004:104).