Diyarbakırspor’a sahip çıkmak, bu kadim ve Aziz kentin onuruna sahip çıkmak demektir. Sahipsiz kalınan bir Diyarbakırspor bizleri kültürümüzden ve geçmişimizden koparır, alıkoyar.
Nitekim 10 Ağustos 2025 tarihinde Diyarbakırspor için yapılacak kongre, yalnızca bir kulübün başkanını seçmekten ibaret değildir. Bu kongre, bir kentin geçmişine, onuruna, hafızasına ve geleceğine sahip çıkma sınavıdır. Çünkü Diyarbakırspor, sıradan bir futbol kulübü değil; Diyarbakır’ın yarım asrı aşkın süredir atan kalbidir. Filhakika efsane Diyarbakırspor bu kentin hem omurgasını hem şerefini hem de haysiyetini temsil etmektedir.
Mevcut Başkan Abdullatif Ensarioğlu’nun aday olmayacağını açıklaması, kulübün geleceği açısından yeni bir dönemin habercisidir. Ancak başkan kim olursa olsun, esas olan bu şehrin Diyarbakırspor’un arkasında nasıl duracağıdır. Bugün Diyarbakırspor yalnız bırakılırsa, yarın sadece bir kulüp değil; bir şehrin birlik duygusu, gençlerin hayalleri ve o kırmızı-yeşil bayrağın gölgesinde büyüyen nice umutlar da yıkılır. Bizler umutlara sıkı sıkıya bağlanan kentin çocukları olarak bayrak nöbetine sahip çıkmalı ve Diyarbakırspor'umuzu eski müreffeh günlerine geri döndürecek adımları atmalıyız. Bu konuda maddi ve manevi destekler sunmak için el birliğiyle hareket etmeliyiz.
Bu mesele sadece Diyarbakır'ın ve Diyarbakırsporluların meselesi değildir. Bu mesele tüm Güneydoğu ve Doğu Anadolu Bölgesi'nin meselesidir. Çünkü efsane Diyarbakırspor, Doğu takımları arasında Süper Lig'e çıkan tek takımdır. Bu takımın kurucuları da kentimizin bir dönem Belediyesi'ni, STK'larını ve ekonomisini yönetmiş fertlerdir. Dün destekleyici durumda olan kent yöneticileri bugün neden sessizdir? Bunun açıklamasını da siz sevgili okurlarımıza bırakıyorum.
Başlıkta da aktardığım üzere; "Diyarbakırspor sahipsiz değildir! Yeter ki biz sahip çıkalım!"
Bu yazının devamı gelir mi bilemem. Bildiğim tek bir şey var, bu şehrin takımını bir daha sahipsiz bırakmayacağız.
Yeşil ve kırmızı renklerle kalın...