Amedspor'un yeni sezona damga vuracak hamlelerinden biri, hiç şüphesiz Dia Saba transferi oldu.
Daha önce Ersun Yanal gibi tecrübeli bir teknik direktörün Diyarbakır Havalimanı’nda karşılanmasına tanıklık eden taraftarlar, bu kez bir futbolcuyu, Dia Saba’yı aynı coşkuyla bağırlarına bastı. Amedspor tarihinde bir ilk yaşandı: taraftarlar ilk kez bir oyuncuyu meşalelerle, tezahüratlarla ve büyük bir sevgi seliyle karşıladı.
Ancak bu karşılama, sadece sportif başarıya duyulan inançla sınırlı kalmadı. Dia Saba'nın kimliği üzerinden yürüyen bazı tartışmalar da beraberinde geldi. İsrailli bir pasaporta sahip olan Saba'nın, Arap asıllı Müslüman bir aileden geldiği gerçeği, ne yazık ki kamuoyunun bir bölümünde göz ardı edildi.
İsrail’in son dönemde özellikle Gazze’ye yönelik düzenlediği tek taraflı saldırılar, vicdan sahibi herkesin yüreğini dağladı. Bu süreçte hayatını kaybeden masum çocuklar, kadınlar ve sivil halk, dünya kamuoyunun öfkesini ve tepkisini artırdı. Bu öfkenin bir kısmı, ne yazık ki konuyla ilgisiz insanlara da yöneltilebiliyor. Dia Saba da bu yanlış yönelimin örneklerinden biri oldu.
Oysa gerçek şudur: Dia Saba, İsrail vatandaşı olabilir ama Filistin asıllı bir Müslüman’dır. Kariyerini dünya futbolunun farklı liglerinde sürdüren bu oyuncu, Amedspor’a sadece futbolculuk kimliğiyle değil; aynı zamanda çok kimlikli bir coğrafyanın temsilcisi olarak adım attı.
Futbol sahası, kimliklerin çatıştığı değil, birleştiği bir zemin olmalıdır. Taraftarın futbolcuya duyduğu sevgi, oyuncunun sahada verdiği emekle ölçülür. Amedspor taraftarları, bu bilinçle Saba’yı karşıladı. Bugün Diyarbakır’ın sokaklarında yankılanan sevinç sesleri, bir transferin çok daha ötesinde bir şeyi işaret ediyor: aidiyetin, birliğin ve önyargısız bir coşkunun.
Amedspor, Dia Saba ile yalnızca güçlü bir futbolcuyu değil; aynı zamanda çok katmanlı bir temsil gücünü kadrosuna kattı. 2 yıllık sözleşme ile yeşil-kırmızı formayı terletecek olan Saba’dan beklentiler büyük. Sahadaki performansı kadar, bu şehirle kuracağı bağ da dikkatle izlenecek.
Son söz
Kamuoyunun ve sosyal medyanın hızlı tepkileri çoğu zaman yanıltıcı olabiliyor. Kimlikleri, aidiyetleri ve inançları yüzeyde değerlendirmek yerine, derinlemesine anlamak bugün her zamankinden daha değerli. Amedspor’un Dia Saba transferi tam da bu nedenle önemli bir sınav niteliğinde: hem saha içi başarı hem de sporun gerçek birleştirici gücü açısından.
Dia Saba’ya hoş geldin derken, Amedspor camiasının da bu süreci sağduyuyla yönettiğini söylemek gerek. Çünkü bazı şeyler yalnızca skor tabelasında değil, vicdan terazisinde de ölçülür.
