Yeşil-kırmızı armayı yarım asırdan fazla bir süredir taşıyan Diyarbakırspor'umuzun ruhunu yaşatmaya devam edeceğim...
Mamafih bazı renkler sadece forma değil, bir halkın ruhunu temsil eder. Bazı logolar yalnızca bir takımı değil, bir tarihin, bir gençliğin, bir inancın simgesidir. İşte, Diyarbakırspor da bu kutsal değerlerden biridir. Yarım asrı aşkın geçmişiyle sadece Diyarbakır’ın değil, tüm Türkiye’nin hafızasına kazınmış, milyonların gönlünde taht kurmuş bir kulüp olan Diyarbakırspor şimdilerde kaderine terk edilmiş durumda. Peki, ne yapmalıyız? Esasında çözüm çok zor değil ve hatta neticelenmesi çok basit olur. Keza her ne olursa olsun bugün bu isim yeniden duyulmalı, yeniden yaşatılmalıdır. Çünkü Diyarbakırspor sadece bir futbol takımı değil; bir direnişin, bir umudun ve ortak bir aidiyetin adıdır.
Yıllar geçse de tribünlerin yankısı dinmez. İstasyon Meydanı'ndaki eski stadyumun çevresinde hâlâ Diyarbakırspor'un maç günlerinden kalan anılar rüzgârla savruluyor. O tribünlerde çocuk olup büyüyen, o bayrak altında sevinç çığlığı atan binlerce insanın hafızasında Diyarbakırspor bir baba, bir ağabey, bir çocukluk hayalidir. Ne yazık ki yıllar içinde bu büyük kulüp sistematik ilgisizlikle yok sayıldı, küme düşürüldü, sesi kısıldı. Ama unutulmadı! Çünkü sevgiyle büyüyen hiçbir isim tamamen yok olmaz. Şimdi onu yeniden ayağa kaldırmanın vakti geldi. Çözüm nedir? diye soracak olursanız...
DİYARBAKIRSPOR MEYDANI KURULMALIDIR
Diyarbakırspor’un bu şehir için ne kadar önemli olduğunu anlatmak için uzun uzun tarihe gerek yok. Herkes bilir ki Diyarbakırspor, bu kentin ortak paydasıydı. Kürt’üyle, Türk’üyle, Zaza’sıyla, Süryani’siyle herkes aynı tribünde yan yana otururdu. Aynı formaya gönül verilir, aynı golde sevinç gözyaşı dökülürdü. İşte bu dayanışmanın ve kardeşliğin sembolü olan bu isim, neden bu kentin meydanlarında, parklarında yaşatılmasın?
Filhakika bir Diyarbakırspor Meydanı, yalnızca bir alan değil; geçmişin hatırlanacağı, bugünün gençliğine ilham verecek bir merkez olur. O meydanın ortasında Diyarbakırspor’un simgesel bir heykeli, çevresinde kulüp tarihini anlatan panolar, formaların sergilendiği vitrinler, efsane futbolcuların isimlerinin yazılı olduğu duvarlar yer alabilir. Belki bir köşesinde o eski marşlar çalınır, belki bir diğer köşesinde gençler mini sahada top koşturur. Bu yalnızca nostalji değil, şehrin tarihine ve değerlerine sahip çıkmaktır. Çözüm basit, formül denenebilir, sonuçları da yararımıza olur.
VEYA BİR DİYARBAKIRSPOR PARKI
Bazı isimler meydanlara büyük ekonomik anlamlar yükler. O halde bir Diyarbakırspor Parkı oluşturulur. Mamafih meydan fikrine ek olarak, şehrin herhangi bir semtinde oluşturulacak bir Diyarbakırspor Parkı da bu misyonu taşıyabilir. Parkın giriş kapısından itibaren yeşil-kırmızıya boyanmış zemin, spor temalı çocuk oyun alanları, yürüyüş yollarına işlenmiş eski maç sonuçları, formalarla süslenmiş çardaklar... Belki de çocuklar bu parkta ilk kez Diyarbakırspor’un adını duyacak. Belki bir baba, çocuğuna o parkta ilk maçını izlediği günü anlatacak.
UNUTMAYINIZ! HATIRLAMAK DİRENMEKTİR
Bugün unutturulmaya çalışılan her değerin yeniden doğma zamanı vardır. Diyarbakırspor’unki de şimdi. Eğer bizler onu yeniden sahiplenirsek, adıyla bir park, meydan, kültür merkezi açtırabilirsek; bu yalnızca bir ismi yaşatmak değil, bir kentin aidiyetini yeniden canlandırmak olur. Çünkü Diyarbakırspor, unutulmuş değil; yalnızca uykuda olan bir efsanedir.
Bu çağrım sadece spora değil, aynı zamanda yerel yönetime, sivil topluma ve halkın vicdanına yöneliktir. Gelin, bu kentin göğsünde yeşil-kırmızıya yer açalım. Gelin, Diyarbakırspor adını şehrin kalbine yeniden yazalım.
Sevgili okurlarım, benim diyeceklerim bu kadardı. Gerisi STK'larda.
Diyarbakırspor ile kalın...