Başka hayatlarda nefes olabildiğin kadar var, verebildiğin kadar alır, yaşattığın kadar da yaşarsın.

Yukarda söylenilen sözün zihinlerde karşılığını bulan imgesidir insan oğlu. Bir de ötekiler vardır. İnsan olmayan...

Dışarda küçücük bedenleriyle bir tas su ve bir kap yemek için koşturan bebeklerdir aslında. 

Yemek bulamadığında bize kabahatimizden ötürü isyan eden buna rağmen anlamak istemediğimiz üstüne de bağıra çağıra hatta ite kaka dışladığımız bebeklerin gün gelince de büyüyüp bize kızmasına dayanamadığımız ve sokaklarımızda istemiyoruz kendilerini diye haklı haklı konuştuğumuz hayvanlarımız onlar. 

Cana can olan verdiğin kadar alırsından çok öte bir gönülle seven canlar. 

İnsanı yeri geldiğinde değil her an her zaman seven, koruyan, güldüren, yalnız bırakmayan, eğlendiren, gözlerinin içine bakan hatta canından can sütünü, canını veren bütün canlardır işte.

Hayvanları koruyan seven ve besleyen insanlara ihtiyaç duyup bekleyen sokak hayvanlarıdır kendileri. Yazın da kışın da sizi bekleyen canlar.

Nefes olabildiğin kadar varsın...