Diyarbakır Coğrafyası-17
Diyarbakır Coğrafyası-17
Güneydoğu Platoları
Yaylalar ise, genellikle hayvancılıkla
uğraşan aileler tarafından kullanılan ve
bu ailelerin yılın belli döneminde hayatlarını
devam ettirdikleri alanlardır.
Günümüzde artık göçer gurupların yerini
yarı yerleşik hayvancılıkla uğraşan yarı
göçebe aileler almıştır.
Güneydoğu Toroslar’da, ekme-biçme
faaliyetleriyle hiç ilgisi olmayan ve tamamen
göçebe hayvancılığa dayanan
yaylacı gruplara rastlanır. Bunlar dağ
göçebeleri yani göçebe toplumlar olup,
yazları Güneydoğu Toroslar yaylalarına
çıkmakta kışları ise alçak step bölgelerine
inmektedirler.
Büyük bir bölümü yüksek düzlükler
şeklinde olan bu platolar, Siirt Doğusu
Dağları’nın kuzey bölümünü oluşturan
Doğruyol, Kurtalan, Kapılı ve Yazlıca
Dağları’nın Botan suyu ve kollarınca
yarılmış vadilere bakan yamaçlarında
toplanmıştır.
Başlıcalar, Pervari de Cemikarı, Ceman
ve Herakol yaylaları ile Şirvan’da
Bacavan yaylasıdır. Yaz, kış bol yağış
alan bu yaylalar, zengin çayırlarla kaplıdır.
Sert kış aylarında güneydeki daha
düşük yükseltili platolarda otlatılan hayvanlar,
yaz mevsiminde havaların ısınmasıyla
yeniden yüksek düzlüklere çıkarılır.
Bozkır kuşağına yakın dağların eteklerindeki
platolarda verim daha düşüktür.
Yağışlar daha düzensiz, su kaynakları
daha kıttır. Büyük ölçüde orman örtüsünden
yoksun olan bu kesimde aşınma
güçlüdür. Çayır ne mera alanlarının dağıldığı
plato sahaları hayvancılık açısından
çok önemli alanlara karşılık gelir. Diyarbakır Havzasının tarihi,
ekonomik ve kültürel merkezi durumundaki
Diyarbakır, geçmişteki ve günümüzdeki
önemini ticaret yolları üzerindeki
konumuna borçludur. Doğu Anadolu’dan
ve Karadeniz kıyılarından Güneydoğu
Torosları aşarak gelen yollar,
İran körfezinden Akdeniz kıyılarına doğru
uzanan yollarla burada kesişir. Bu
yüzden Diyarbakır, tarih çağları boyunca
daima önemli bir konaklama ve ticaret
merkezi olarak önemli bir rol üstlenmiştir.
Güneydoğu Toroslardan Basra körfezine
veya eski Suriye’yi Akdeniz limanlarına
ve Bizans üzerinden Avrupa’ya taşınan
gıda, erzak gibi mallarının taşınmasından
daha önce de Kral Yolu olarak bilinen
ticaret yolu üzerinde çok önemli bir konaklama
noktası olarak yer almaktadır.
Bu yol günümüzde de önemini koruyarak
yine ulaşım açısından hem demiryolu
ve karayolu hem de yaylacılık
faaliyetlerinde kullanılan doğal güzergah
alanıdır. Şöyle ki Şanlıurfa platosunda,
Viranşehir dolaylarında, Mardin eşiğinin
güneye bakan kesimlerinde ve Derik
yöresinde, Tektek dağlarında, Bismil’de
Diyarbakır havzasının dulda, korunaklı
yerlerinde kışlayan göçerler ilkbaharda
sıcakların bastırmasıyla göç hazırlığına
başlar.