Güneydoğu’da toplumsal cinsiyet düzeni-15
Bu varlık son derece sıkı bir biçimde belirlenmiş,
sınırları çizilmiş olsa da, yine de, güçlendirici bir
etkisi vardır (Sancar vd., 2006:21). Muhtemelen
anne olan kadınların statü açısından ve ekonomik
yönden elde ettiği avantajlar ve yetişkin çocukların,
özellikle oğulların sağladığı geleceğe yönelik ekonomik
sigorta göz önünde bulundurulduğunda,
tıpkı hukukun erkeklerin çıkarlarını ifade etti.
gibi, halk kültüründe kadının çocuk doğurma rolünün
fazlasıyla vurgulanması kadınlarının çıkarlarını
ifade eder (lkkaracan 2004: 72).
Erkekler hayat kıvılcımının taşıyıcısı, soyun
devam ettiricisi olarak değerlendirildiğinde, baba
soyu devam ettirmek de ancak oğullara sahip olmakla
mümkün olacaktır. Soyun devamı babadan
oğula geçtiği için erkek evlat soyun bir parçası,
devam ettiricisidir. Dolayısıyla, bölgede evli olmayan
evli olsa da erkek çocuk sahibi olmayanlar,
“ocakları”nı sürdürecek kimse olmadığı için “körocak”
olarak değerlendirilir.
Bu anlamda bölgede “çocuk” sözcüğünün, hem
çocuk hem de olan çocuk anlamında kullanılması,
bu durumu açıklayıcı, yaygın olarak bilinen bir
gerçektir. Bu açıdan bakıldığında, toplumsal olarak
doğurganlığın kadının statüsünü arttırması için
çocuğun cinsiyeti de önemlidir.