Güneydoğu’da toplumsal cinsiyet düzeni-26
Okur-yazar olma bakımından kadınların oranının
erkeklere göre daha düşük çıktığı bölgede, ailelerin
-olanakları elverdiği durumlarda- çocuklarını ilköğretimden
sonra okutmayı düşünüp düşünmediklerine
ilişkin verdikleri cevaplara bakıldığında,
burada da bir cinsiyet ayrımcılığının söz konusu
olduğu görülmektedir. Erkek çocuklarını okutmayı
düşünen aileler 94,3 oranında olmasına karılık,
ailelerin kız çocuklarını ilköğretimden sonra okutma
istekliliğinde bir düşme görülmektedir.
İlköğretimden sonra kız çocuklarını okutmayı
düşünen ailelerin oranı 71,8 olarak saptanmıştır
(Ökten 2004:136).
Sencer’in (1993:413) araştırmasında da bölgede
okuryazarlığın cinsiyetle yakından alakalı olduğu
görülmektedir. Baka bir deyişle GAP’ın her ilinde,
Türkiye genelinde olduğu gibi, erkek nüfus içinde
okuryazar olanların oranı, kadın nüfusa oranla
önemli oranlarda daha fazladır. Erkek nüfusla
kadın nüfus arasındaki okuryazarlık oranı farkı,
Türkiye için 18,3 iken, bölge için 32,4’tür.
Rakamlardan da açıkça görüleceği üzere, okuryazarlık
oranı kadınlar açısından oldukça düşük
çıkmış ve burada da bir cinsiyet ayrımcılığının
söz konusu olduğu açıktır. Kadınların toplumsal
statüleri bakımından olumsuz olan bu durumun
kadınların hareket alanlarını daralttığı, yapabileceği
eyleri azalttığı ve dolayısıyla bağımlılıklarını arttırdığı
açıkça görülmektedir.