Güzel Ahlak-3
Yüce dinimiz İslam, insanın fıtratındaki iyilik cevherini yeryüzü ile buluşturarak dünyayı imar etmeyi hedeflemektedir. (Hud, 11/61.) Bu üstün gayeye ulaşmada da en önemli imkân, peygamberlerin varlığı, örnekliği ve mücadelesidir. Nitekim peygamberler, bütün insanlığa sunduğu rahmet iklimiyle, her türlü eylemi zarafetle tezyin eden üstün ahlak ilkeleriyle bizlere ufuk çizip yön tayin eden vahyin, doğru anlaşılıp en güzel şekilde yaşanan bir hayata dönüşmesinde şüphesiz en büyük örneklerdir. Her konudaki rehberimiz Hz. Peygamber de (s.a.s.) ashabını iyiye ve güzele yönlendiren tavsiyelerde bulunarak onları güzel ahlak membaından beslemiş ve neticede, bütün insanlığa en güzel örnek olmuştur. Bu noktada, yüce Allah’ın Peygamber Efendimize yönelik; “Şüphesiz sen en güzel ahlak üzeresin” (Kalem, 68/4.) hitabı, onun ahlakını bize örnek göstermesi açısından mühim bir referanstır. Bu bağlamda Allah Resulü de; “En hayırlınız, ahlaken en üstün olanınızdır” (Buhari, Edeb, 39.) ve “Ben güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim” (Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, XIV, 513.) buyurarak varlık gayesini ve mücadelesini güzel ahlakın ikamesi olarak özetlemektedir.