Ilıman iklimlerde yetişebilen Ortadoğu ülkelerinde genellikle mart ayı başından nisan ayının ortalarına kadar vadi, kayalık, meralık alanlarda kendiliğinden yetişen bir bitkidir.

Türkiye’de kenger bitkisi, kenger sakızı, sakız otu, tatlı kenger, çadır dikeni ve kanak olmak üzere farklı isimlerle anıldığı ve isimlerinde bölgelere göre farklılıklar gösterdiği gibi, tüketim alışkanlıklarını da etkilediği bilinmektedir. 

Doğu Anadolu bölgesinde kengerin enginara benzeyen baş kısmı ve sapları sebze olarak tüketilirken, Akdeniz ve iç bölgelerde kavrulup, taş dibekle dövüldükten sonra, elekten geçirilerek, kenger kahvesi şeklinde tüketilmektedir. 100 gram taze kenger 17 kcal enerji, 4 gram karbonhidrat, 1,6 gram lif, 94 gram su ve başlıca fenolik bileşikler,  potasyum, sodyum, kalsiyum, folat gibi vitamin ve mineraller içerir. Kenger otu çiğ ya da haşlanarak tüketilebilir. 

Sakız olarak yapımında çiğnenebilen şifalı ot, kahve olarak hazırlandığında içilebilir. Kengerin kökleri kesildiğinde süt renginde ve kıvamlı bir sıvı akar, kenger sakızı buradan elde edilir. Halk arasında birçok faydaları olduğu bilinip şifa niyetine çiğnenerek tüketilmektedir. Bu sıvının inflamasyon, parazit, bakterilere karşı koruyucu etkisi vardır. Çorbaya, ete, bulgur pilavına, salatalara, eklenen kengerin tohumları pekmez ve bal gibi tatlılar ile karıştırılıp tüketilebilir. Kenger otunun içerdiği liften dolayı vücut fonksiyonları için önemli olan diyet lifi, nispeten sindirilemez olduğundan dışkıya hacim katarak sindirim sistemine, kabızlığa, tokluk sağlamada etkili olur. Böylelikle kilo kontrolünü de sağlayarak kan kolesterolünü düşürür. Yaşam kalitesini etkileyen kabızlık, kolon kanseri riskini de artırabilir. 

Diyet lifleri kolon içerisindeki suyu emerek, dışkı hacmine yardımcı olur. Suda çözünen lif, safraya bağlanıp vücuttan alarak kolesterol seviyesini düşürdüğü gözlemlenmiştir. Bu durum da kalp hastalıkları riskini azaltmaya yardımcı olur.  Bağırsak sağlığının düzenlenmesinde de etkili olan lifler gıdaların emilimini zorlaştıran bir jel tabakası oluşturan diyet lifleri, kilonun sabit tutulmasını da ve  probiyotik bakterilerin çoğalmasına destek olarak sağlıklı bir sindirim oluşmasına zemin hazırlar. İçerdiği fenolik bileşiklerin bileşenlerinin çok önemli bir kısmı antioksidan özellik kapasitesine sahip oldukları gibi antioksidan güç sebebiyle birçok hastalık üzerinde düzeltici ve önleyici etkilerinin olduğu da tespit edilmiştir. Antioksidan içeren kenger bitkisinin birçok hastalıklara karşı, koruyucu etkiye sahip olduğu ve bunların tüketiminin kanser hastalıkları, kalp hastalıkları ve hipertansiyon hastalıklarına iyi geldiği gösterilmiştir. 

Kenger bitkisini gebeler, emziren anneler, kronik böbrek hastalığa sahip olanlar, 12 yaş altındaki çocuklar tarafından tüketilmemelidir. Kenger yemeği için köklerinden kesilir bitkisini temiz suda yıkayıp dikeninden ayırdıktan sonra suda haşlanır. Yumuşayınca suyu süzgeçten geçirilir. Yeterli miktarda yumurta, mısır unu, tuz ve pul biber bir kapta çırpılarak kengerleri bu karışma batırılır. Tavayı biraz yağlayarak kengerler burada yanmadan hafif kızartılarak yenilebilir. Şifalı bitkinin herhangi bir zararı kesin olarak bilinmese de haşlanarak tüketimi mide hassasiyeti olan kişilerin dikkat etmesi çiğ halinin fazla tüketilmesi ishale, karın ağrısına neden olabilir. Karayollarına yakın veya tarım arazilerine yakın yerlerde kesilen kenger bitkilerinde zararlı olan cıva, kurşun, arsenik gibi ağır metaller görülebilir. Bağırsaklarda bazı sorunlar yaratabilen otun alerjiyi tetiklediği de gözlenir.