Sağlık hizmetlerinin gelişmesiyle Dünya nüfusu hızla artmakta ve 8 milyar insanın %9,8’i yaşlı nüfusu oluşturmaktadır. Ülke nüfusumuzun %9,9’u yaklaşık 8 buçuk milyon insanı 65 yaş ve üzeri yaşlı grubunu oluşturmaktadır.

Ülkemiz ve dünyada yaşlı bireylerde görülen başlıca hipertansiyon, kalp damar rahatsızlıkları, kemik erimesi, kireçlenme, diyabet gibi kronik hastalıklar görülmektedir.

Yaşam standartlarını direkt etkileyen alzhaimer, Parkinson, inme gibi nörolojik hastalıkların da görülme sıklığı artmaktadır. Ülkemizde 65 yaş ve üzeri yaşlı nüfusun önemli bir bölümü, yetersiz ve dengesiz beslenmeden kaynaklanan bu hastalıkların etkisi altında yaşamaktadır.

Yaşlılarda yaşam kalitesinin ve süresinin artırılması için yeterli ve dengeli beslenmeye dayalı süt ve ürünleri, et ve grubu, ekmek- tahıl, sebze ve meyve besin gruplarından oluşan 3 ana ve ara öğünlerden meydana gelmeli. Yaşlılarda görülen hazımsızlık, şişkinlik, kabızlık, ishal, çiğneme ve yutma güçlüğü gibi rahatsızlıklarına göre beslenme programları oluşturulmalı.

Yaşlılarda öğün atlanması yetersiz beslenmenin bir göstergesidir. Genellikle sabah kahvaltısı atlanmaktadır. Tüm gece açlık sonrası güne sağlıklı başlayabilmek için sabah kahvaltısı mutlaka yapılmalıdır. Besinler iyi çiğnenmeli az ve sık beslenmeli.

Her türlü kızartma ve kavurma yerine besinleri haşlama, fırında pişirme, buharda pişirme, ızgara gibi pişirme yöntemleri tercih edilmeli. Kahvaltıda kan şekerimizi hızlı yükselten basit şekerlerden olan bal, reçel, yağ, marmelatları daha az tüketip yerine yumurta, peynir, domates, salatalık, zeytinler tüketilmeli. Çay yerine süt veya taze sıkılmış posalı meyve suları tüketilmeli. Etlerde gözle görülen yağlar ve kuyruk yağı, iç yağları yemeklerde kullanmamalı, etten sıyrılmalıdır. Aşırı doymuş yağ tüketimi diyabet, hipertansiyon, kalp damar rahatsızlıkları, kilo artışına neden olabilir. Kırmızı et yerine tavuk, hindi, balık eti ve kurubaklagiller tüketilebilir.

Bir öğünde et tüketilmişse diğer öğünde sebze ve tahıl grubu seçilmeli. Ekmek, pirinç, makarna, bulgur ve unla yapılan besinler karbohidratların zengin kaynağıdır. Ekmek-Tahıllar genellikle düşük yağlı, iyi posalı ve kolesterol içermezler. Kepekli tüketildiklerinde B grubu vitaminler, E vitamini, özellikle demir, çinko, magnezyum ve fosfor olmak üzere bir çok minerali içerirler. Bu nedenle kepekli tahılların şişmanlık, diyabet hastalığı, kalp-damar hastalıkları, bazı kanser türleri ve konstipasyonun önlenmesinde rolü vardır. Sindirimi kolaylaştırmak için çiğ sebzeler iyi pişirilmeli, etler kıyma halinde çorbalara eklenip blenderize edilebilir.

Demir eksikliğinde etin yanında C vitamininden zengin yeşillikli renkli salatalar veya portakal gibi meyve suları tüketilebilir. Kabızlığı azaltmak için bol salata, sebze yemekleri, kabuklu meyveler, kuruyemiş ve kurubaklagiller tüketmeli, günde 8-10 bardak su içilmeli ve hareketsiz kalınmamalı. Yaşlılar günde ortalama 400 gram sebze ve meyve tüketmeye sağlanmalı. Yaşlılarda son altı ayda 5 kg ağırlık artışı veya azalması beslenme sorununu işaret etmektedir.

Haftada en az 2 defa kurubaklagil yemeği ve 2 defa balık tüketimine özen göstermeli. Günlük yeterince kalsiyum alınmalı, ortalama 3 porsiyon tüketmeli, süt, yoğurt, peynir, ayran, kefir tüketebilir. Kemik sağlığı için kalsiyum alımına dikkat etmeli ve yeterince D vitamini almaya çalışmalı. Günlük ortalama 15 dakika öğlen vaktinde güneşe direkt temas edecek diz ve dirseklere kadar açık olacak şekilde güneşlenmeli. Yaşlanmayla beraber artan yüksek tansiyon için tuz tüketimi azaltılmalı. Günlük tuz alımı 5 gram olmalı. Tuzlu peynirler, salamura, tuzlu turşular, tuzda kurutulmuş gıdalardan uzak durulmalı. Aşırı çay, alkol, sigara tüketiminden uzak kalınmalı. Taze sıkılmış meyve suları, ayran, su içimi artırılmalı.