Atatürk’ün ebedi aleme göçünün 87.yıldönümü… Başta Ülkemiz olmak üzere, hemen hemen bütün Dünyada ve Ülkemizde yine anılacak, yine onun tüm özellikleri ve güzellikleri anlatılacak tır.
Atatürk 1881 yılında Selanik'te doğmuştur. O’nun, doğduğu, çocukluk ve gençlik günlerinin bir kısmını geçirdiği tarihi ev, Atatürk Evi adıyla müze olarak tanzim edilmiş ve ziyarete açılmıştır. Bu tarihî yapı, Yunanistan’ın Selanik kentinde Apostolou Pavlu Caddesi, 17 numarada bulunmaktadır.
Atatürk'ün babası Ali Rıza Efendi, bir süre Selanik Evkaf katipliğinde bulunmuş, gümrük memurluğu yapmış, 1876 yılında da Selanik’teki Türk Taburu’nda Teğmen olarak görev almış, daha sonra serbest ticaret hayatına atılmış, o arada Selanik'in tanınmış ailelerinden Sarıgüllü Hacı Sofulardan Feyzullah Ağa'nın kızı Zübeyde Hanım'la 1878 yılında evlenmiştir.
Ali Rıza Efendi, Kırmızı Hafız diye şöhret bulan babası Ahmed Efendi'nin, Subaşı mahallesindeki evinden ayrılarak Koca Kasım Paşa mahallesindeki bu eve taşınmıştır. Ev o zamanlar, etrafı yüksek duvarlarla çevrili olup, dokuz oda ve bir mutfaktan müteşekkildir. Daha sonra evin yanına oda ve ilavelerden oluşan yeni bir ev inşa etmişlerdir. Dış yüzü sıva üzerine pembe boyalı olup alt pencerelerine demir, üst pencerelerine de ahşap kafesler yapılmıştır. Atatürk 1881 yılında bu evin ikinci katındaki sol tarafa düşen ocaklı odada doğmuştur.
Ali Rıza Efendi'nin 1887 yılında ölümünden sonra, genç yaşında yalnız kalan Zübeyde Hanım, oğlu Mustafa ve kızları Naciye ile Makbule ile geçim sıkıntısı yaşamıştı. Masraflarını hafifletmek üzere, oturdukları evi kiraya veren Zübeyde Hanım, çocuklarıyla birlikte kısa bir süre evin yanına inşa ettikleri küçük evde oturmuşlardı. Sonrasında bu küçük evi satan Zübeyde Hanım, çocukları ile birlikte Langaza’da yaşayan ağabeyi Hüseyin Ağa'nın yanına gitmişti. Bir süre sonra Selanik’e geri dönen Zübeyde Hanım, Ragıp Bey’le evlenerek, yeniden pembe boyalı eve yerleşti.
Atatürk, babasının sağlığında, kısa bir süre devam ettiği Şemsi Efendi mahalle mektebinden sonra sırasıyla Selanik Mülkiye Rüşdiyesi'ne kaybolmuş, ardından buradan ayrılarak 1893 yılında Selanik Askeri Rüşdiyesi'ne geçmiştir. 1896 yılında Manastır Askeri İdadisi'ne, 1899 yılında da İstanbul'daki Harp Okulu'na başladıktan sonra, tatillerde Selanik'e gelen Atatürk, yine annesi ve kardeşiyle pembe evde oturmuştu.
Atatürk, 1902 yılında Harp Okulu’ndan mezun olmuş, Kurmay sınıfına başlayarak 1905 yılı başlarında Kurmay Yüzbaşı rütbesini almıştı. Bu tarihten İkinci Meşrutiyetin ilan edildiği 1908 yılına kadar Atatürk, vatan hizmetinde askeri görevlerini yerine getirirken, Şam'da bir kaç yakın arkadaşıyla 1906 yılında "Vatan ve Hürriyet" adını verdikleri gizli bir siyasi cemiyet kurdular. Ancak bu cemiyeti asıl Makedonya’da faaliyete geçirmek istediğinden bir ara gizlice Selanik'e gitmiş ve orada bu cemiyetin şubesini açmıştır. 1907 yılından itibaren Selanik'teki evde ikamet eden Atatürk, buradaki evde arkadaşlarıyla birlikte siyasi toplantılar yaptılar. Ama pek göz altında olmamak için 1908 yılında yine Selanik’te başka bir ev satın alarak, oraya yerleşmiştir.
Zaman içinde çeşitli görevleri nedeniyle Selanik’ten sürekli ayrı kalan Atatürk'ün bundan sonraki hayatı mücadelelerle dolu geçmiştir. Balkan Savaşları sırasında Selanik şehrinin Yunan ordusu tarafından ele geçirilmesinden sonra annesi Zübeyde Hanım ve kız kardeşi Makbule Hanım, birçok Türk aile gibi Selanik’i terk ederek İstanbul’a göç etmiştir. Zübeyde Hanım, İstanbul'da Beşiktaş-Akaretlerde bir eve yerleşmiş, Milli Mücadele yıllarında da Ankara'ya gelmiştir. Ancak, Ankara'nın iklimi sağlığı için elverişli olmadığından, bizzat oğlu Mustafa Kemal Atatürk tarafından zaferden sonra İzmir'e gönderilmiş ve 1923 yılında orada vefat etmiştir.

Selanik’te, Atatürk Evinin Balkonundayım
Selanik’te Türklerden kalan bütün mülklere 1917 yılında Yunan Devleti el koymuştur. Lozan Antlaşması gereğince bu mülklerin bir kısmına Anadolu’dan gelenler yerleştirilmiş, bir kısmı ise satılmıştır.
Atatürk'ün doğduğu ev 1930 yılında satılmıştır. Cumhuriyet'in Onuncu yıl dönümü olan 29 Ekim 1933 tarihinde, Selanik Belediyesi, Türk-Yunan dostluğu ve Balkan Konferansı’nın bir hatırası olarak, Atatürk'ün doğduğu evin çift kanatlı kapısının sağ köşesine mermer bir plaka yerleştirmiştir. Plakanın üzerinde Türkçe, Yunanca ve Fransızca olarak şu ibare yazılmıştır:
“Türk milletinin büyük müceddidi ve Balkan ittihadının müzahiri GAZİ MUSTAFA KEMAL burada dünyaya gelmiştir. İş bu levha Türkiye Cumhuriyetinin onuncu yıldönümü münasebetiyle konulmuştur. Selanik, 29 Birinciteşrin 1933”
4 Kasım 1933 tarihinde Türkiye'nin Atina Elçisi ve elçilik mensupları Makedonya Genel Valisi, Selanik Belediye Başkanı ve Yunan ileri gelenlerinin katılmasıyla bir tören yapılmış, plaka bu törende yerine konmuştur. Selanik Belediyesi, 1936 yılında evi satın alarak, 1937 yılında Atatürk'e hediye etmiştir. Ev, 19 Şubat 1937 de boşaltılabilmiş ve anahtarları Selanik Konsolosluğumuza teslim edilmiştir.
Günümüzde Başkonsolosluk alanı içinde bulunan ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin toprağı sayılan “Atatürk Evi”, bugün sınırlarımız dâhilinde bulunmasa da, her Türk’ün kalbinde özel bir yere sahip olup, Selanik’e giden soydaşlarımızın ilk olarak ziyaret ettiği ve Türkiye için manevi değeri son derece yüksek olan bir mekândır.
29 Ekim 2014 tarihinde açılışı yapılan 2. etap sergileme çalışmaları kapsamında; Selanik Odası’nda pencere kenarında sedir üzerinde oturan ve elinde tespih tutan Zübeyde Hanım heykeli ile mutfakta masada oturan Atatürk’ün çocukluk dönemini yansıtan silikon heykele yer verilmiştir.
Son olarak bu yıl da Atatürk Evi ile ilgili çalışmalar ve çevre düzenlemesi de yapılmış olup, 10 Kasım 2025 (yani bugün) tarihinde bir kez daha açılışı yapılacak olan Atatürk Müzesini ben de ziyaret edip, buradaki fotoğrafı çektirmiştim. Atatürk’e bu vesileyle bir kez daha Allah’tan Rahmet niyaz ediyorum.