Bir anne üç çocuk ve dört mezar Diyarbakır’ın kalbinde sessizce yatan bu mezarlar sadece bir ailenin değil bir toplumun ihmallerini ve unutkanlığını da gömüyor.

5 Haziran günü Kayapınar ilçesindeki Rojava Sitesi’nde çıkan yangın, dört canı hayattan aldı; geriye sadece gözyaşı ve sorular bıraktı.

Bu olay bir felaket değil; bir sonuçtu. Yapısal hataların, denetimsizliklerin ve duyarsızlığın sonucuydu. Şimdi ise geride kalanlar sadece ateşin izini değil, sorumluluğun yükünü de taşıyor.

İncelemeler gösterdi ki yangın bir evden değil, binanın içindeki elektrik şaftından başladı. O şaftta yer alması gereken güvenli kablolar yerine yanıcı malzemeler vardı. Şaft katlara açık bırakılmamış, havalandırmalar yetersizdi. Yangın merdivenlerinin kapıları bile otomatik kapanmıyordu. Tüm bu eksikler, binanın kaçış yolu değil tuzağa dönüşmesine neden oldu.

Olayın ardından müteahhit, şantiye şefi, yapı denetim sorumlusu, site yöneticisi ve inşaat mühendisi gözaltına alındı. Ancak mesele birkaç kişinin tutuklanmasından ibaret değil. Çünkü bu olayda, ruhsat verenler, denetlemeyen kurumlar, sessiz kalan yöneticiler ve görmezden gelen bizler de varız.

Bayram günü mezarlıkta bir kalabalık vardı. İnsanlar, yan yana yatan dört mezarın başında dua ederken gözyaşlarını tutamadı. Ama bu ziyaretin en önemli yönü, sadece bir yas değil; bir farkındalık çağrısıydı. O mezarların başında, gelecekte benzer acılar yaşanmasın diye alınması gereken dersler yazılıydı. Gören gözler ve duyan kulaklar için…

Ne yapmalı, nasıl unutmamalı?
Her binada yangın güvenliği risk analizi yapılmalı.
Elektrik tesisatları ve şaft boşlukları için yeni yönetmelikler uygulanmalı.
Apartman yöneticileri zorunlu eğitimlerden geçmeli.
Denetimler göstermelik değil, caydırıcı olmalı.
Ve belki en önemlisi: Toplum olarak ‘bizim başımıza gelmez’ hissi terk edilmeli.

Bircan Çavdar ve çocukları artık konuşamıyor. Ama onların sustuğu yerden bizim sesimiz yükselebilir. Bu yazı, yanan bir apartmanın ardından değil, küllerin arasındaki ihmalleri gören bir toplumun uyanışı olsun.

Bugün o mezarlar başında edilen dua, yarın benzer mezarların olmaması için bir kararlılığa dönüşmeli. Çünkü başka aileler de, başka çocuklar da aynı hatalarla yok olabilir. Ve hiçbir çocuk, güvenli olması gereken evinde dumanlar arasında ölmemeli.