Amedspor İçin Son Viraj
Geçen sene haziran ayı. Amedspor'un 5.olağanüstü kongresi gerçekleştirilecek. Son ana kadar yönetim kurulacak mı, başkan kim olacak söylentileri kamuoyunda hakimken ve hatta yüksek ihtimal mevcut başkan Çetin Alsaç’ın yeni bir yönetim yapısıyla yeniden aday olacağı beklenirken son gün Selahattin Yıldırım ismi ortaya çıktı ve tek liste halinde gidilen seçimde başkanlığa seçildi.
Takım teknik direktör Mesut Toros'a emanet edilirken, iç transferde de önemli oyuncular kaybedilince taraftarlar arasında bir karamsarlık hakim oldu. Öyle ki takımın ilk 10'a bile giremeyeceğini iddia edenler ağırlıktaydı. Gruplar belli olmuş, Amedspor nispeten kırmızı gruba göre daha kolay bi grupta yer almış, grupta yer alan takımlar belki de Amedspor'un transfer ve hedefteki politikalarını da değiştirmişti.
İşte böyle bir ortamda Amedspor lige başladı. Grupta güçlü takımlar elbette vardı. En büyük favori de müthiş transferler yapan Şanlıurfaspor'du. Pendikspor, Tarsus İdman Yurdu ve hatta sürpriz yapabilecek Uşakspor ve Nazilli Belediyespor'da grupta söz sahibi olabilecek takımlar arasında gösteriliyordu. Amedspor'a verilen şans çok azdı.
Sezon boyu inişler çıkışlar, teknik direktör değişiklikleri, ekonomik krizlerin baş göstermesi gibi olaylarda da mücadele eden Amedspor belki de birçok kişinin beklemediği bir başarı elde etti ve ligi ikinci sırada tamamlayarak playofflarda mücadele etmeye hak kazandı.
Elbette ki başarı büyük. Bu kadar imkanzılıklara rağmen alınan 57 puan belki de şampiyonluk kadar değerli. Geriye kaldı geçilebilecek 3 takım. Yani playofflar.
Türkiye liglerinde üst lige çıkmanın en zor yolu belki de 2.lig playoffları. Birbirinden güçlü 8 takımın içinden şampiyon çıkmak ligdeki şampiyonluktan belki de daha zorlu bir süreç. Dolayısıyla buradaki kazanılan şampiyonluğun sevinici de diğer şampiyonluklara göre oldukça fazla.
Gelelim ilk maçımıza. Son haftaya girilirken lig ikinciliği oldukça önemli olsa da rakibin ilk maçta Tarsus İdman Yurdu olacağı pek hesap edilmiyordu. Öyle ki Tarsus İdman Yurdu, teknik direktör değişikliğiyle müthiş bir çıkış yakalamış son haftaya girilirken ligdeki son 10 maçını da kazanmıştı. Fakat son hafta Bucaspor mağlubiyeti onları bi anda lig 5'inciliğine itti.
Takıma CHP'li belediye başkanı Haluk Bozdoğan'ın ciddi bir desteği var. Haluk Bozdoğan halk arasında doktor olmasından dolayı çok sevilse de ilçede beklentilerin çok altında kalmasından dolayı eleştiriler de çok fazla. Takım oldukça formda. En son oynanan Tarsus İdman Yurdu Amedspor maçında da gördük ki çok iyi organize olan bir takım. Savunmayı da hücumu da oldukça iyi yapıyorlar. 10 maçlık galibiyet serisinde 22 gol atıp 6 gol yediler. Burada 1 gol bulmak oldukça önemli tabi. Deplasmanda 0-0 skorla geçen her dakika sizi tur atlatmaya bir adım daha yaklaştırır. İlerleyen dakikalarda rakibin gol bulmak için alacağı risk ve sizin sakin kalmanız gol bulmayı kolaylaştırabilir.
Fakat burada önemli bir de ayrıntı var: Daha iyi olduğunuz bir takıma karşı sırf deplasman diye topyekün bir savunma anlayışı elbette kabul edilemez. Hücumu da düşünerek gol atacak oyunları ve taktikleri de bunların yanında oynamak gerekir. Teknik direktörün bu doğrultuda takımı sahaya çıkarması ve oyuncuların bu psikolojide olması oldukça önemlidir.
Ve son olarak, evet geldik son viraja. Rakiplerimizin hepsinin ciddi ekonomik güçleri var. Bu da playoff gibi kısa turnuvalarda futbolcular için ekstra prim desteği demek. Amedspor'un belki de en dezavantajlı olduğu konu da burası. Fakat futbolcuların aidiyetlerinin fazlalığı, takımı şehri sahiplenmesi, takımın içinde birlik beraberliğin olması ve rakiplerimizde olmayan 33 bin kişilik tribün desteği bütün faktörleri bir kenara atabilecek değerdedir diye düşünüyorum. Bu şehir daha önce Amedspor ile Diyarbakırspor ile Diyarbekirspor ile çok playoff kaybetti. Çoğunda favori gösterildi ama sonu hep hüsran oldu. Umarım bu şansızlığımız bu playoff finallerinde kırılır ve başta yönetimin, futbolcuların, teknik heyetin emek vererek buralara kadar getirdiği takım hakkettiği şampiyonluğu yaşar ve yaşatır.
