Yüreğimizi derinden yaralayan, şehrimizin muazzam tarihine leke sürdürmek isteyen, bu hususla ilgili art niyetli girişimlerde bulunan şahsiyetlerin yüzünden maalesef ki geçmişi asırlara dayanan Diyarbakır Surları her geçen gün sprey boyalarla zarar görmeye devam ediyor.
Nitekim Diyarbakır Surları, UNESCO'nun yapmış olduğu bir açıklamada, muhteviyatı açışından Çin Seddi'ni geride bıraktığı bildirmişti. Çünkü Diyarbakır Surları Çin Seddi'nden çok farklı olarak, alelade bir set değildir, Diyarbakır Surları'nın onlarca burcu vardır ve burçları üzerinde taş işlemeciliğin zirvesinde olan kitabeler, yazılar, kabartmalar ve oymalar vardır. Bu husus bile başlı başına kentteki mühim tarihsel serüveni gözler önüne sermeye yeterdir.
Geçtiğimiz yıllarda kent içinde başlatılan ve UNESCO tarafından 2015 yılında Dünya Mirası olarak tescillenen Diyarbakır Surları'nın restore edilerek eski ihtişamına kavuşturulması için çalışmalar başlatılmıştı. Bu husus çok önemli bir girişimdi. Amma velakin bir takım cahil cühela şahısların tarihi surlara yazdığı sprey boyalar maalesef ki yürekleri dağlıyor.
Kim, neden, niçin bu duvarlara böylesi çirkin yazılar yazmayı gerek görür? Yazan şahıs ise önce yakalanıp, ardından ise idari para cezası ile serbest bırakılıyor. Bu konu bile surların kaderine terk edildiğini gösteren cinstendir.
Sevgili Diyarbakır idarecilerine arzım, bu hususta daha hassas olmaları ve o duvara küçük bir yazı bile yazan mahlukatlara karşı daha sert tutum almalarıdır.
Kent içinde bir daha böyle rezil bir durumla karşılaşmamamız umuduyla.
Bir sonraki yazımızda görüşmemiz dileğiyle. Hoşça kalın...