T.C. ve Kazakistan Cumhurbaşkanlarının buluşmalarında söz konusu edilen Kazak Bilge Abay İbrahim Kunanbayev adını, 1987 yılındaki ilk Kazakistan seyahatimde duymuş ve kim olduğunu, neden çok sevildiğini öğrenmiştim.

Bu çok önemli kişiyi daha iyi öğrenebilmem için de bana ev sahipliği yapan (o tarihteki) Kazak Yazarlar Birliği Başkanı Olcas Süleymenov beni, Auezov Ev Müzesi’ne götürmüştü. Burası Kazakistan’ın yetiştirdiği çok önemli şahsiyetlerinden birisi olan Muhtar Auezov’un yaşadığı evdi.

Bilim adamı, yazar, dramaturg, siyasetçi vb.gibi kimlikleri olan Auezov, Diaspora’daki Kazaklar’la Kazakistan arasında ilişki kurmayı amaçlayan Vatan Cemiyeti’nin de kurucusu ve ilk başkanıydı. O dönemde SSCB’nin en büyük ödülü olan Lenin Mükafatını almıştı. Muhtar beyin Rus asıllı karısı Valentina’dan Leyla adlı bir kızı ile Ernar adlı bir oğlu dünyaya gelmişti. Leyla tarih doktoru, Ernar ise biyolog olmuşlardı. Aynı zamanda bir düşünür olan Auezov Cengiz Aytmatov ve Olcas Süleymanov gibi, birçok kişiyi etkilemişti. Zira onun eserlerinde bozkurt vardı. O Orta Asya Türkleri’nin tek alfabe kullanmalarını önermişti. Onun doktora tezi Manas Destanı üzerine idi. “Abay Yolu” adlı 4 ciltlik romanı ise, Orta Asya’da büyük yankı yapmış; senaryolar yazılıp, sahneye ve sinemaya aktarılmıştı.

Abay Kazaklar’ın iftihar ettikleri ünlü bir şairdi. Ona Kazak edebiyatının kurucusu diyorlardı. O Kazak kültürünü özümsemiş Arap, Fars ve Türk edebiyatını öğrenmiş; Rus edebiyatından esinlenmişti. Bu özellikleriyle de şarkın ünlü şairleri arasına girmişti. Kimileri onun Puşkin’den daha üstün olduğunu söylüyorlardı. Kazakistan’ın Avrupa ile Asya’yı bağladığı gibi, “Abay da doğu batı edebiyatını kucaklaştırıyor” diyorlardı. Abay aynı zamanda büyük bir bestekârdı ve eserleri batı Avrupa’da da seslendiriliyordu. Muhtar Auzeov, işte bu Abay’ın hayatını mükemmel bir şekilde ortaya koymuştu. Bu eser hakkında Aragon; “20.Asrın en ünlü eserleri arasındadır” demiş; Satbayev ise eser için “Kazak halkının sanat ansiklopedisi” tanımlaması yapmıştı.

Ev Müzesi’nde Muhtar Auezov’un tüm yaşamı ve çalışmaları ile ilgili belgeler, resimler yer alıyordu. Muhtar Auezov 27 Eylül 1897 Tarihinde doğmuştu. Ben orada iken, 90.Doğum yıldönümü ile ilgili hazırlıklar yapılıyordu. Auzeov ile ilgili ayrıntılı bilgileri ayrı bir yazıda ele almak üzere, şimdi Abay Kunanbayev’e dönelim…

Abay, 10 Ağustos 1845 tarihinde Kunanbay ve Uljan çiftinin oğlu olarak Kazakistan’ın doğusundaki Sıngıs Dağındağı Argın köyünde doğdu. Liberal İslam'ı da temel alarak Kazak-Türk Medeniyetini Avrupa ve Rus medeniyetlerine yakınlaştırmayı hedefleyen bir reformcu idi. Şiirlerinde genel olarak, Kazak halkının sosyal ve ahlaki sorunlarına değindi.

Eğitim hayatına bir Rus okulunda başladı, ardından bir medreseye gitti. Semey şehrinde okurken Lermontov ve Puşkin'in eserlerini okudu. Arap, Fars ve Türk edebiyatının eserlerinden aldığı ilhamla şiirlerini yazmaya başladı.

Hacca gidecek olan babasının yerine geniş olan ailesinin idaresini üstlenmesi gerektiğinden öğrenimi bıraktı. İdarî işlerle ve siyasetle uğraştı, takma adla şiirler yazdı. Kırk yaşına geldiğinde kendini edebiyata verdi. İlk defa, 1886’da yazdığı "Yaz" adlı şiirle adını duyurdu. Çağın gerisinde kaldığına inandığı toplumunu değiştirme arzusuyla eserler verdi. 1890’lı yıllarda artık halkın fikirlerine güvendiği, beğenilen bir şair olmuştu. Ondan yararlanmak için yanına gelen kişileri de eğitti. Ne yazık ki, genç denilecek bir yaşta, 6 Temmuz 1904’te Semey’de vefat etti.
***
Abay'ın Kazak Kültürü ve halk bilimine yaptığı ana katkılar, büyük bir milliyetçilik duygusu besleyen ve Kazak halk kültürünün gelişmesini sağlayan şiirleriyle olmuştur. O'ndan önce çoğu Kazak şairleri, Kazakistan bozkırlarında yaşayan insanların göçebe alışkanlıklarını yansıtan sözlü eserler vermişlerdir. Abay'ın hayatı boyunca bir dizi önemli sosyo-politik ve sosyo-ekonomik değişimler meydana gelmiştir. Gelişen Kazakistan'ın Rus, Batı ve Asya gibi birkaç kültürün yaşam felsefelerinin etkisine maruz kalmasıyla birlikte eğitim imkânları direkt olarak bu olaydan etkilendi.

Abay, şiir yazdığı gibi, ünlü Rus şairlerinden tercümeler yapmış, halkına Rus şair ve ediplerini tanıtmak istemiştir. Şiirleri şekil ve içerik bakımından halk şairlerinin tesirinde kalmıştır. Genellikle didaktik olan şiirleri 1906 yılında ölümünden sonra yayımlanmış, Rus İhtilali'nden sonra da 1921 ve 1922 yıllarında iki kez basılmıştır.

Abay, Kazak bağımsızlığı için çalışmış Alaş Orda hareketi liderleri ve üyeleri onu esin kaynağı ve ruhani lider olarak görmüşlerdi. Onun çağdaş Kazak figürü genellikle, tamamıyla geleneksel kıyafetler içinde ve elinde Kazak Türk milli çalgısı olan tamburu tutarken tasvir edilirdi.
Bugün, Kazaklar Abay'ı halkı milli bilince ulaştıran ilk halk kahramanı olarak görürler ve saygı gösterirler. Almaata'daki Kazak Devlet Üniversitesi ve şehrin ana bulvarlarından biri ve Abay Meydanı ismini Kunanbayoğlu'ndan almıştır.

Abay'ın öğrencileri arasında yeğeni olan, tarihçi, filozof, düşünür ve şair, Şekerim Kudayberdioğlu da (1858 - 1931) vardır.

Kazakistan'ın birçok şehrinde ve Rusya'nın başkenti Moskova'da ve Başkentimiz Ankara’da Kavaklıdere semtinde’de heykelleri bulunmaktadır.

Hayatını konu alan bir film 1983 yılında Abay adıyla Kazakfilm tarafından çekilmiştir. Abay ayrıca ünlü Kazak hikâyecilerinden Muhtar Avezov'un da bir romanına konu olmuştur.
Doğumunun 175. yılı dolayısıyla 2020 yılı Uluslararası Türk Kültürü Teşkilatı olan TÜRKSOY tarafından Abay Kunanbayoğlu yılı ilan edilmiştir.

Abay

Şair, yazar, filozof, eğitimci ve Kazak edebiyatının modern, realist ve yenilikçi yüzü Abay Kunanbayev’in eserleri günümüzde iki cilt halinde basılmaktadır.
Birinci ciltte onun manzum yazılarıyla çevirileri, ikinci ciltte ise nesir yazıları yer almaktadır. Abay’ın 200 civarındaki şiirlerinde ve Rus şairlerinden yaptığı manzum çevirilerde, tabiat, birlik beraberlik, dürüstlük, bilimin aydınlığı, sevgi, aşk, yardımseverlik, ölüm, yaşam, örf adetler, tarih ve efsane gibi çeşitli konular ele alınmaktadır.
O şiirlerinde Kazak halkını geri kalmışlıktan ilerlemeye, cahillikten ilim ve bilime, tembellikten çalışmaya ve güzel huy ve ahlak sahibi olmaya öğütlemektedir.
Kazak edebiyatı araştırmacıları Abay’ın eserlerini üç gruba ayırmaktadır:
1. Kazakça yazılmış şiirler,
2. Rusçadan Kazak diline tercüme ettiği şiirler,
3. Nesir yazıları olan Kara Sözler, 3 makale ve 1 mektup.
Abay’ın bu eserleri 1907-1995 yılları arasında şairin ölümünden sonra çeşitli formlarda olmak üzere pek çok kez toplu bir şekilde basılmıştır.
Şiirleri ilk kez toplu olarak 1907’de yayımlanmıştır. “Mürseyit Koljazbası” adıyla bilinen bu eseri “Kekitay Jıynağı, 1909”, “Taşkent Jıynağı, 1922” takip eder. Bu baskıların ardından 1933, 1940, 1945, 1957, 1961 ve 1995 yıllarında “Tolık Jıynak adıyla birçok kez basılmıştır.
Abay’ın şiirleri Eskendir, Masgut ve Azim adlı şiir kitaplarında toplanmıştır. Nesirleri ise Kara Sözler adıyla yayınlanmıştır.


Abay Kunanbayev