Mantarlar genelde oldukça nemli ve ılık sıcaklıkta ağaçlık veya otlak alanlarda yetişebilen dış görünümü şemsiye şeklindedir.

Yeryüzünde 1,5 milyon kadar mantar türü olduğu düşünülmekte ise de günümüzde sadece 69.000 kadar türü tanımlanmıştır.  Elle toplanabilen mantarlar düşük kalori, yüksek su ve lif, yüksek protein ve birçok önemli vitamin ve mineral içeriğiyle önemli bir besindir. 100 gram ortalama bir porsiyon mantarda 22 kcal enerji, 3,2 gram karbonhidrat, 3,1 gram protein, 0,3 gram yağ ve 1 gram lif bulunmaktadır. Mantarlar ne hayvansal ne de bitki grubundadırlar. Et ürünlerine kıyasla çok düşük yağ oranı ile dikkat çeken mantar düşük kalori miktarı, yüksek protein içeriği ve kolesterol içermemesi nedeniyle özellikle diyet listelerinin aranan gıdaları arasında yer alıyor. Mantar vücudun gereksinim duyduğu B1 (tiamin), B2 (riboflavin), B3 (naisin), B5 (pantotenik asit) ,B9 (folik asit), C ve D vitaminlerini içermektedir. Riboflavin, ‌niyasin ve ‌pantotenik asit gibi B vitaminleri açısından zengin olan mantar, kırmızı kan hücresi yapımını destekliyor, sindirim sisteminin düzenlenmesinde önemli rol üstleniyor. Sağlıklı bir cilt dokusu için düzenli olarak tüketilmesi önerilen bu besinin içerdiği B vitaminleri sinir sisteminin düzenli olarak çalışmasına da yardımcı oluyor. Selenyum minerali başta olmak üzere birçok antioksidan bileşeni içeren mantar kalp hastalığı ve kanser gibi olumsuz sağlık durumlarına neden olabilen serbest radikallere karşı vücut hücrelerinin korunmasına yardımcı oluyor. Hücrelerin yaşlanma nedeniyle hasar görmesini engelliyor ve bağışıklık sistemini güçlendirerek hastalıklara karşı vücudun savunma sistemini destekliyor. Ayrıca mantarın içeriğinde yer alan beta-glukan adlı çözünen diyet lifi sayesinde kolesterol üzerinde olumlu etkileri bulunmaktadır. İçeriğindeki folik asit sayesinde kansızlığı önlemede tüketilebilir. Bakır içeriği iyi olan mantarın sağlıklı kemik yapısı ve sinir iletiminin sağlanmasında önemli rol oynar.  Mantarlar uyku, kas hareketi, öğrenme ve hafıza ile ilgili işlevlere yardımcı, önemli bir madde olan ‘kolini’ içerir. Kolin, hücresel zarların yapısının korunmasında, sinir uyarılarının iletilmesine yardımcı olur, uygun yağ emilimini destekler ve kronik iltihaplanmayı azaltır. Potasyum açısından da zengin bir kaynak olan mantar,  besin yüksek protein içeriği sayesinde özellikle vejetaryen beslenenlerin diyetlerinde vazgeçilmez bir yer tutuyor.

Paketlerin üzerinde mantarın nerede yetiştiği, son tüketim tarihi ve özelliklerine ait çeşitli bilgiler bulunuyor. Ancak pazarda satılan mantarları alırken tazeliğine ilişkin bazı noktalara dikkat etmek gerekiyor. Hasar görmemiş, doğal rengi, kokusunda olmalı, çamur bulaşmamış ve diriliğini korumuş olmalıdır. Mantarlar naylon poşetler değil bezli, delikli, kağıt torbalarla saklanmalı. Buzdolabında sebze kısmında bir hafta tazeliğini koruyabilirler. Mantarları suda yıkamayın aromasını kaybedecektir. Peçete veya fırçayla temizleyin. Uzun süre saklamak istiyorsanız mantarları buharda pişirerek kurutun veya uygun şekilde kızartılarak derin dondurucularda muhafaza edilebilir. Mantar pişirme yöntemlerinde kaynatma için 5-7 dakika, kızartma için 2-4 dakika, mikrodalga için 2-3 dakika, ızgara için 2-4 dakika, ağır ateşte yaklaşık 10 dakika, buharda haşlama için ise 6 dakika yeterli. Mantarların çiğ olarak tüketilmesi sindirim sistemi üzerinde olumlu bir etkiye sahip. Mantarların çok fazla ısıl işleme tabi tutulması bazı besin bileşenlerinde kayıplara yol açabiliyor.

Gördüğümüz her mantar tüketilebilir değildir. Bazı türleri zehirli hatta ölümcül olabilir. Bazı türleri pişirilerek zehir etkisiz hale getirilebilir. Bazı türleri karın ağrısı, kusma, kanlı ishal, baş dönmesi yapabilir ve kişiden kişiye etkisi farklı olabilir. Mantarlar bağışıklık sistemini uyarıcı etki gösterdikleri için otoimmün hastalıklara (vücudun koruyucu hücreleri yani bağışıklık sistemi bilinmeyen bir nedenle vücudun sağlıklı hücrelerini tanımayarak onları parçalamaktadır ) sahip olan kişilerde risk oluşturabilir. Otoimmün hastalıkla; romatoid artrit, lupus, haşimato tiroidi, sedef hastalığı gibi hastalılardır. Bu hastalılara sahip olan kişilerde fazla mantar tüketimi risk oluşturabilir. Yüksek protein içeriği nedeniyle ürik asit yüksekliğiyle karakterize olan gut hastalığında risklidir ve tüketimi 60 gram ile sınırlandırılmalıdır. Diyetsyen kontrolunda uygun tıbbi beslenme tedavisi almalıdır.